REKTÖR VE "ÖTEKİLEŞTİRME"

REKTÖR VE

REKTÖR VE "ÖTEKİLEŞTİRME"

Cumhuriyet Üniversitesi?nin kurulduğu günden bu yana, iyi bir sınav verdiğini söyleyemeyiz. Geçmişte, bayat gündemlerin pek dışına çıkmadığını yıllar yılı hep birlikte gözlemledik.

Bazı istisnai durumlar haricinde, devasa bir başarılar zincirine de, maalesef şahit olamadık.

Üniversite, lokomotif görevini yerine getirmediğinde dolayı, şehrin diğer kurumlarıyla da ünsiyette sorunlar oluşup, genel anlamda bir birliktelik ruhuna maalesef erişilemedi.

Kızılırmak?ın ötesinde kalmada ısrarcı davranan Üniversite, hem kendini şehrin dışına konumlandırdı, hem de gündelik siyasi ?horoz dövüşünün? içine girdi?

**

Elbette ki, insanların siyasi eğilimleri vardır ve de bu doğaldır. Lakin doğal olmayan, siyasi eğilimlerin devasa bir kurum içinde ?kamplaşma ve hizipleşme? yavanlığını tetiklemesidir.

Sivas?a, üniversitenin yansıyan görüntüsü, yıllar yılı ?ötekileştirme? endeksli oldu.

Her an ve her yerde bilim, sanat, kültür ve ekonomi anlamlı artılarını duymayı arzuladığımız koskoca birliktelik, maalesef ki maalesef ?sağcılık solculuk oyunu? ile gündemimize yansıdı.

Bu hiç kimsenin arzulamadığı basitlik, hem üniversiteyi daralttı, hem de Sivas için lokomotif olma idealini bereledi?

Hizipleşmeler, sen ben kavgası, ötekileştirmeler derken makas açıldıkça açıldı?

Geldiğimiz son durum itibariyle yeni rektör Faruk KOCACIK?ın, ilk adımlarından aldığımız intibanın ?ötekileştirmeyi? reddeden ve ortak akıl yolu ile bir yapılanma arzusu, memnuniyet vericidir.

Temel yönetim erdemi olan istişari kanalın da etkin tutularak, şehir ile üniversite birlikteliğinin gerçekleştirilmesine yönelik, Sivas?ın akil sivil düşünce silsilesi ile de bütünleşme doğal gerekliliği, son derece tarihi bir adımdır.

Herkesi kucaklayan ve her görüşe saygı ölçüsünde bir çalışmaya yönelik ortaya konulan irade, diğer kurumlara da sirayet edecek ve yıllar yılı belki de beklediğimiz kalkınma hamlesinin, ilk adımı atılacaktır.

Rektör KOCACIK, göreve başlayalı çok az bir zaman oldu.

Üniversitede yaşanan bu değişime, bu noktada hepimizin yardımcı olması lazım.

Geçmiş tecrübemiz, daha işin başında ?sen ben kavgası?na girildiği takdirde, kaybedenin hep Sivas olduğunu bildirmektedir. Eğer üniversite kaybederse Sivas kaybedecek, eğer üniversite silkinirse Sivas silkinecektir.

Madem başarılıları birlikte gerçekleştirmek ve sıkıntılara şehir olarak birlikte göğüs germemiz icap ederken, Allah aşkına neyi paylaşamıyoruz?

Senliği, benliği, hırsı ve ihtirası bir kenara bırakarak, önümüzdeki Sivas?ın yaşayacağı güzel günlere odaklansak kötü mü olur?

Bir defalığına da olsa, Sivas?ın kalkınması için hepimiz elimiz taşın altına koysak, kıyamet mi kopar?

Hiç birimizin içinden sağ çıkamayacağı, şu kıytırık dünya için, bir birimizin gırtlağına sarılmaya ne gerek var Allah aşkına?

**

Sevgili okurlar, artık bu şehrin yaşadığı nekahet sonlandırılmalıdır. Artık Sivas, ülke gündemine olumsuzluklarla değil, başarılarla, atılımlarla gelmelidir.

Çünkü bu kadim şehir artık bunu hak etmekte. Sivas?ın, atılım gerçekleştirmesi için en önemli ayak Üniversite ayağıdır. Üniversite olmadan, bir gelişme gösteremeyiz.

Rektör Faruk KOCACIK, şuan itibariyle kamuoyuna pozitif bir enerji vermektedir. Üniversitede yaptığı değişimin de, herkesi kucaklayan bir nitelikte olduğu, gelen bilgiler arasında.

Biz bu şehrin bir ferdi olarak, yapılan güzel çalışmaları takdir etmek boynumuzun borcudur. Elbette ki, gördüğümüz eksiklikleri, dile getirmekte boynumuzun borcudur.

Üniversite kazanırsa Sivas kazanır, Üniversite kaybederse Sivas kaybeder. Bizim ümidimiz ve hiç gerçekleşmeyen aşkımız, bu dönem üniversitenin ve şehrin, dudak uçuklatan gelişmelere imza atmasıdır.

Bu birlikteliği ve gelecek güzel günleri, Sivas?tan esirgemeyelim?

Anadolu?nun ortasındaki bu Selçuklu tacını, göç verip içten içe tükenmesi, sizleri de üzmüyor mu?..



Anahtar Kelimeler: 0