?POŞA?LARIN SUÇU NEYDİ?

?POŞA?LARIN SUÇU NEYDİ?

?POŞA?LARIN SUÇU NEYDİ?

Bir de bu eksikti? Diyeceksiniz?

Okumaya devam edersek, eminim siz de hak vereceksiniz.

Eski sanayideki sonuç alınamayan, dolayısıyla; ?beceriksizlik? diyeceğimiz patinaj vari çabalar içinde, bıçak ve tarak imalatçılarına çözüm arayan Belediyemizin bu işletmeleri, şehrin daha merkezine, dört yol civarına taşıma fikrini duyunca, başlık tam da yerine oturdu.

Sivas?ın ?Asli unsurlarından? olarak da anılan hemşerilerimiz üzerinden son 30 yıllık Belediye Başkanlarının (olmayan) hizmetlerini ama süreci irdeleyelim.

Yazımıza başlık olması hasebiyle, hemşerilerimizi kısaca hatırlayalım.

-Kalbur, elek imalatıyla geçimlerini sağlayan, kendileri gibi yaşamları da renkli olan bu vatandaşlarımız aynı zamanda musiki! İcra ederek de hayatlarını sürdürürlerdi.

-Müzik kısmında da açık havada folklorik olarak davul ve zurna icrasıcı olarak hem uzman hem de tekel konumunda olduklarını söyleyebiliriz.

-Bazılarının da üflemeli çalgılara olan yetenekleri sayesinde gırnata dediğimiz (klarnet) alete yatkınlığı da olmuştur.

-Cumhuriyetin ilk yıllarındaki modernleştirme! Projesi kapsamında; Anadolu?da opera, klasik müzik izlemeyi öğretme, ?Yerse? sevdirme çalışmalarında, bu hemşerilerimizin yeteneklerini keşfedip, üzerine çalışsalardı eminim ki; caz dünyasının önde gelen ismi ?Hollaway? ?James RED? gibi ustalar da çıkardı.

Dağılmadan asıl konumuza dönecek olursak;

Cumhuriyet tarihinden 1984 yılına kadar CHP?li Belediye Başkanlığı ile yönetilen şehrimiz, 84 yerel seçimlerinde ilk defa sağ cenahtan bir parti, ANAP?la gerçekleşen değişim ve dönüşüm hareketi neticesinde, ilimizdeki alt ? üst yapı çalışmaları başlamıştır. İşte bu tarihlerde; şehrin merkezi diyebileceğimiz, şimdiki Celal Bayar Bulvarının tam da üstünde yıllardır ikamet eden ?Poşaların içi? tabiriyle anılan bu bölge, o dönem ki Belediye?nin çalışmaları sonunda yıkılarak yeni caddenin ve çevresinin imara açılmasıyla şehrin kenarına nakledilmişlerdir.

Aynı dönemde; metruk hale gelmiş Kunduracılar ve Terziler çarşısı da yıkılarak yenisi yapılmıştır.

Ayrıca ?Yeni şehir? denilen semt oluşturularak TOKİ kanalıyla 1500 konut yapılarak inşaat ve alt sektörleri muazzam ivme kazanmışlardır.

(Bugün ki ekonomi değerleriyle kıyaslandığında o projenin bu dönem karşılığı; 15.000 konut o da 60.000 kişilik bir semte karşılık gelmektedir.)

Yine aynı dönemde, bugünkü Organize Sanayi Bölgesi ve 4 Eylül Sanayisi başlatılmıştır ve bu süreç;

1989 seçimlerinde Demirel?in azgın muhalefeti neticesinde estirilen rüzgârla ANAP?ın ülkedeki hezimeti sonucu kaybedilerek Refah Partisi adayı Temel Karamollaoğlu?nun seçilmesiyle sonlanmıştır.

Hülasa; yaklaşık 25 yıldır bu şehir, Belediyecilik namına derecelendirmek gerekirse koskoca 0 (sıfır) nisabındadır.

Bu sebeple rutin sayılabilecek Paşabahçe, Ak-Su gibi projeler çeyrek asırdır bir şeyler yapılmayan bu şehirde sadece bir dönem icraat olarak algılanmıştır.

25 yıldır uykuya yatmış ? yatırılmış bu şehir; önündeki yerel seçimleri şimdiye kadar olmadığı ölçüde önemsemeli ve ne istediğini de bilmelidir.

Yazının başlığına gelir isek; her şeyiyle yerli yerinde duran bu şehirde; garibim Poşaların günahı neydi?

Akşamı geç saydık sabahı erken

Seyrettik kediler ciğeri yerken

Hele şu bulutlar dağılsın derken

Yollara kar yağdı gene geç kaldık

***

Suya hasret kaldı deniz kızları

Ekvatora heykel diktik buzları

Ankara?yı geçti at hırsızları

Terde tembellik var, gene geç kaldık

A. KARAKOÇ



Anahtar Kelimeler: 0