PARİS ??HİLTON?? (!)

Amerikalı sosyetik yosma Paris Hilton?un Suudi Arabistan?ın Mekke kentinde mağaza açması tartışmalara neden olmuş. Ülkedeki beşinci mağazasını Mekke de açan kadın, haberi sanal âlemde duyurunca tepkiler gelmeye başlamış. Bazıları bu kadının internette seks görüntülerini hatırlatarak bu iznin neden verildiğini, bazıları da; liberal ekonominin sonucu olduğunu ve anlayışla karşılanmalı demişler. (Vallahi, bu süreçte tamamen reklam.) Kuran-ı Kerimde Emin şehir olarak da zikredilen, mükerrem sıfatıyla anılan kutsal beldeyle bu şahsın aynı yazıda kullanılması esef verici bir durum? Fakat küresel ekonominin geldiği noktayı, nelere hâkim olduğunu göstermesi açısından biraz irdeleyelim. Malum kadın neyin nesi, neyin varisi? Soyadından müsemma Hilton otellerinden bahsediyoruz. Hani; Hac ? umre ziyaretine gidenlerin tamamının gördüğü; Harem-i Şerif?in (Kâbe) giriş ana kapısının karşısındaki otel. Gitmeyenlere daha açık anlatım için; benzetmek gibi olmasın (ama benzettik), bizim hükümet konağının tam karşısında Cıbıllar parkına yapılmış gibi? Büyük ihtimal, hatta kesin olan; bu otelin mülkiyeti ve yeri Suudi seçkin! ? yönetici bir aileye ait olup, Hilton ailesiyle kar ortaklığı veya moda tabiriyle Franchise gibi işletme modeliyle çalışmaktadır. 365 gün full çeken, hac mevsimi oda fiyatlarının 10 kat arttığı, tur şirketlerinin ve bunun büyükce bir bölümünün Diyanet Vakfının olduğu, otel sahibi, işletmeciden oluşan üçlü saç ayağı? Açıkçası; Hilton ailesi, Suudi aile ve buraya müşteri (?) taşıyan Diyanet Vakfı? Kutsal, pardon Küresel ittifak! Bu ve benzeri binaların alt katında bulunan AVM lerde; rolex, brlgari, gucci, prada gibi ??A plus?? tabir edilen zenginlere hitap eden mağazalar ve ışıklı panoları, sizi Harem-i Şerif?ten çıktığımızda, tamda dünyayı unutturan mekândan çıkışta; sizi dünyaya hemen bağlarcasına adeta gözünüze dürtülür gibi dizilmekte. Efendimizin (S.A.V) ??Hak geldi batıl zail oldu?? emri ilahisiyle yıktığı; hübel, uzza, menat putlarından temizlenen, Halilullah Hz. İbrahim?in inşa ettiği bu mekândan çıkışta; tüketim ve küresel ekonominin ??put?? ları sizi karşılamakta. Binlerce dolar fiyatı olan saat ve takıların en çok alıcısının ve kullanıcısının olduğu tespih edilmiş bu ve benzeri 3. Dünya ülkelerinde, hem de gelir dağılımının bozuk değil, hiç almadığı, çevresindeki ülkelerde; sefillikle zulüm?ün diz boyu olduğu coğrafyada olması; yüreği olanların yandığı bir durum. Bugün Afrika kıtasında yaşanan açlığın kökten çözümü için 40 milyar dolar gibi bir bütçeden bahsedilirken, bu paranın çok fazlasıyla bu aşiret ve şahıslarda olması, gelinen noktada, ??hangi dine?? mensubiyeti sorgulattırır vaziyette! Enbiyayı geçelim, (haşa, gücümüz yetmez) Ebubekir?e, Ömer?e zengin yaşamdan, yoksul ölümü tercih ettiren ilahi emir oysa; kim bunlar? İslam coğrafyasında yaşanan vahşet karşısında ülkemizin takdire şayan çabaları yanında, Petro ? dolar zengini şeyhler, krallar nerdeler? Bunun içindir ki; içinde bulunduğumuz ??marketing?? çağında, popüler ? tüketim kültürünün ürünü olan, kız çocuklarının bilinç altına zerk edilen barbi, vb. bebeklerin klonlanmış da canlanmışçasına, gerçek insan şekline büründürülmüş bu kadının; kutsal beldede ismini taşıyan mağaza açmasına gösterilen tepkiler, ??namusumla çalışıyorum?? diyen fahişenin cevabındaki ironiden daha gülünçtür. Bize düşen; kuzey Afrikada başlayan Arap baharının; Ortadoğu da halkların refahını, huzurunu ve eşitliği, adaleti tesis edecek kendi yönetimlerini gerçekleştirmesini temenni etmektir. Ayrıca;??vaat edilmiş topraklar?? iddiasıyla Fırat- Dicle sınırına kadar, Irak ve Suriye?nin kuzeyinde, yani güneyimizde, Arap ve Türk olmayan, kendi güvenliğini tehdit etmeyen, çünkü varoluşlarını, hâkim oldukları küresel sermayenin finanse ettiği planlamalar yapılırken, yüce yaratıcının planının; bu dinin mensupları hak etmese de yinede lehimize olmasına dua edeceğiz.