OLMAYAN SİVAS KALESİNİN OLDURULACAK PROJESİ

OLMAYAN SİVAS KALESİNİN OLDURULACAK PROJESİ

OLMAYAN SİVAS KALESİNİN OLDURULACAK PROJESİ

Her zaman övündük Sivas?ın tarihle örülmüş bir şehir olmasından. Her zaman övündük şehrin kendine has kültürünün bugüne kadar taşınır oluşundan. Özünü hala kaybetmemiş kendi değerlerine sahip çıkan nadir kentlerden biri Sivas. Tıpkı geçmişinde çok az şehirde olan ?kent kültürü?nün bu topraklarda yerleşmiş olması gibi. Birden fazla etnik kimliğin bugüne nazire yaparcasına kardeşçe yaşamasının en güzel örneklerinden biridir Sivas. Neresine gitseniz, hangi taşına baksanız düne dair emareler görürsünüz ama onlara ne sahip çıkmayı becerebildik ne de sonraki nesillerin görmesi için bir çabamız var.

Bütün ülkenin hayranlıkla izlediği Kastamonu evleri tabiki muazzam eserler ama Bezirci mahallesinde ki evler az güzellikler miydi? Rica edeceğim Sivas?ın eski resimlerine bir bakın ve o güzelim evleri, o güzelim sokakları ve o güzelim şehri bir izleyin. Özellikle şehirdeki varlıklı gayrimüslim ailelerinin yaşadığı kale ardındaki bölgeye ve o evlerin resimlerine iç çekerek bakın ve ?kim kıydı bu güzelliklere? diye gözlerinizle etrafta suçlular arayın. Ecdadın yaptığı eserler dimdik ayakta çok şükür ama konaklar ve bazı evler maalesef resimlerde birer anı olarak kaldı. Yıkılmaya yüz tutan viraneler neyse ki restore ediliyor da şehir kendi kimliğini tamamen kaybetmekten kurtuluyor. Eksik şeylerde var mutlaka ama ben yine de bu çalışmaların yapılması taraftarıyım. O nedenle de şuan görevde bulunan Belediye Başkanı Doğan Ürgüp?ü tebrik etmek gerekir.

Gelelim Kale Projesine. Daha evvelki belediye başkanları bu proje ortaya atıldığında fiiliyata geçirecek zamana erişemediler ve proje kâğıt üstünde kaldı. Proje, Kale evleri olarak yapılacak ve Sivas Kalesi birkaç düzenlemeyle daha güzel bir görünüme sahip olacaktı. Şuan ki başkan Doğan Ürgüp göreve gelmeden önce projenin şehre çok şey katacağını söylüyordu ve göreve başladıktan sonrada bu fikrini hayata geçirmek için çalışmalara başladı. Daha önce proje ilk dillendirildiğinde gördüğümüz maketler bizi heyecanlandırmıştı ama zamanla Kale evleri Projesi yerini Kale Projesine çevirdi.  Sayın başkan anımsayacaktır, birkaç yıl evvel köşe yazarlarıyla biraya gelip fikir alışverişinde bulunmuştu. Gündem belliydi o toplantıda, Kale evleri mi şehre çok şey katar, yoksa Sivas Kale?sinin kazılarla ortaya çıkarılması mı? O toplantıya katılan değerli kalemdaşlarım fikirlerini beyan ettiler ve sonrasında proje tamamen Kale Projesi olarak değişti. Aslında değişti demeyelim çünkü proje sadece kaleyi değil çevresini de kapsıyor ve amaç arkeolojik kazılar yapılarak şehrin toprak altında ki tarihini gün yüzüne çıkartarak turist çekmek. Bu amaca saygı duyuyoruz elbette ama sayın başkan bu projenin bütün olarak yapılabilmesi için uzun yıllara ihtiyaçlarının olduğunu ve kamulaştırmayla birlikte ciddi bir bütçeye gereksinim duyduklarını da söylüyor.

Ben o zaman ki toplantıda söylediğim cümleleri buraya nakşetmek istiyorum müsaadenizle. İki açıdan bakmak gerekiyor olaya. Ve her iki projenin de şehre ne katacağını hesaplamak lazım. Diyelim ki sayın başkanın dediği gibi kalede gerekli kazı çalışmaları yapıldı yerin altından birçok tarihi eser çıktı. Ortaya çıkacak olan o tarihi eserler içerisinde kalenin orijinal surları, kapısı, kullanım alanlarını bulmak düşünülüyorsa bu hayalden öteye gitmeyecektir. Hadi diyelim surlar da çıktı, tarihi dokularda. O surları görmeye gelecek turist gerçekten var mı? Çünkü Divriği?de bulunan kaleye turistler akın, akın gitmiyorlar, oraya gidilme sebebi Divriği Ulu Cami. Ya da sayın başkan iyi bilir Ankara Kalesine turistlerin doluştuğunu görmedim surların dibindeki restoranlara gidip demlenenler haricinde. Veya Sivas?tan kalkıp Tokat Kalesini görmek için yola revan olan kaç kişi var? Hadi yine kalsın o kalenin surları, çıksın o surların hemen yanında birçok tarihi eser. Yahu daha Sivas?ta ki arkeoloji müzesinin yerini kimseler bilmezken lütfen gerçekçi olalım kaç kişi gelip de ziyaret edecek yerin altından çıkacakları. Yerli turistin beklentileri ve ilgi alanları farklı. Yabancı turist desen ya denize girmeye geliyor ya da tarihi mekanlara ki gidecekse tapınaklara gidiyor ve fakat bizim memleketten tapınak çıkmaz. Yani sayın başkan ve değerli okuyucular projeyi sadece Kale merkezli alırsak sonucun şehre çok katkı getirmeyeceği aşikâr. Hem projenin gerçekleşmesi için geçecek zamana hem de harcanacak paraya yazık olur.

Kale evleri Projesi olursa yani aslına uygun konaklar inşa edildiğinde orası tamamen Kastamonu evleri gibi ve hatta bence daha güzel bir görünüme sahip olacak. Karşısında zaten Gök Medrese var ve o evler yapılana kadar da Gök Medrese?nin bir türlü bitmeyen restorasyonu biter ve bütünlük sağlanmış olur. Tabi çevre düzenlemesi mutlaka yapılmalı onu es geçmeyelim. Yani evlerin yapılması hem daha kısa sürede gerçekleşir hem şehrin görsel estetiğine katkıda bulunur hem de turistlerin ilgisini çeker kanısındayım. Tabi harcanacak bütçe de çok büyük olmayacağı için şehre geri dönüşü daha kısa sürede sağlanabilir. Benim şahsi fikrim Kale evleri Projesi olarak yola devam edilmesi yönünde ama seçimlere bir yıl kaldı. Sayın başkan şehrin kültür müdürüyle görüşüp fikir alışverişinde bulunsun demeyeceğim çünkü bizim şehirde il var, kültür var hatta İl Kültür Müdürlüğü binası var ama içinde işinin ehli bir müdür yok!

Amaç iyi şeyler yapmak bunda kuşkumuz yok ama hedefin en iyisini yapmak olması gerektiğine inanıyorum. Lütfen projelerin ki hala kağıt üstünde duran ama bir türlü başlanamayan projelerin bir kere daha revize edilerek şehre katma değer kazandıracak hale getirilmesi gerekliliğinin altını çiziyorum. Çünkü şehrin kaybedecek ne zamanı, ne parası, ne de sabrı var, vesselam.



Anahtar Kelimeler: 0