NECİP TÜRK BASINI!

??Gündem manyağı?? haline getirilen ulusal basınımızda, bu haftanın sıcak gündemi, diziler ve okul kıyafeti konularında yazar ? çizerlerimizin tavrına bir göz atalım dedik?

Başbakanın; popüler kültürün sahasına girerek, kendisine oy veren kitlelerinde heyecanla izlediğini yüzde yüz bildiği, ??muhteşem yüzyıl?? dizisi üzerinden, kendini muhafazakâr tanımlayan seçmelerine de, bir ince ayar ? mesaj göndermesini de, güçlü liderliğin doğası gereği takdir edebiliriz.

Ancak; iç ve dış siyasi konularda tarafını belirlemiş yazarların ait olduğu (ideolojisi veya çıkarına göre) mahallenin istek ve arzularına göre yorum yapmasına alışmışken, kılık, kıyafet gibi gündelik yaşamın bir gerçeği ve herkesin bir diyeceği olan konuda, körü körüne biat kültürüne uygun yorumlarına da çok şaşırmadık doğrusu?

Kadim zamanlarda, kurumsal kimliğe büründürülmüş ??saray dalkavuğu?? makamına, bugün yüzlerce kişinin talip olup, vazifelerini başarıyla yerine getirmeleri her dönemde kendini göstermiştir.

Etrafı bunlarla çevrilen yöneticiler, çevresinde örülen duvarlar boyunu aştıktan sonra, dışarısını görme mesafesi kapanınca artık bu duvar örücülerin yöneteceği kıvama gelmişlerdir.

Buradan hareketle, tarihte kadrolu hale getirilen dalkavukluk kurumuna, örtülü dalkavuklukların meydana getirdiği olumsuzlukları bertaraf etme formülü de diyebiliriz.

Tarihçi ve sosyologların yapabileceği bir analiz, ama bugünden geriye doğru baktığımızda akla gelmiyor değil?

Kaldı ki kendi tarihimizde; padişahın tahta geçiş töreninde, geleneksel tören ritüeli haline getirilen, yeniçerilerin ??mağrurlanma padişahım, senden büyük Allah var?? sloganı, yukarıdaki örneğin daha pratik ve gerçekçi olanıdır.

Ekonomik ve siyesi dönüşüm yaşayan ülkemizde, Metropollerde oluşan göç neticesinde, kent rantiyesini belirleyen aktörlerinde başarılı çalışmalarıyla oluşan, yeni tip konutlarla; tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar sınıfsal ayrımlar ve kamplar meydana gelmektedir.

Zengin ? yoksul bir arada yaşama kültürünü oluşturmuş geleneksel mahalleden, kalabalıklar içinde yalnızlığı yaşatan bu sitelerde ve çevresindeki varoşlarda toplumsal tepkiler olmadıysa bunu; örfi ? dini geleneksel düşünce alt yapımıza ya da, şimdiye kadar insanlara umut olan sınıf atlama imkânına bağlayabiliriz.

Küresel ekonominin dizayn ettiği bu yapıda bu gün gelinen nokta; orta sınıfın üst sınıfa geçme imkânlarının ve umudunun bitmekte olduğu ve alt sınıfa inme gerçeğiyle yüzleştiğidir.

Tamda burada; okul kıyafeti gibi, sıradan görünen ama gündelik yaşamın her anında, çocuk ve annelerle beraber yaşanacak huzursuzlukların, ülkemizde hiç yaşanmamış sınıf çatışmalarına yol açacağı gerçeğini göz ardı edemeyiz.

Hem de yaşamadığımızdan ötürü, çözüm pratiğini yapmadığımız ve bilmediğimiz şekilde?

Umarım, yanılırım.

Dün iki katlıydı,

Bugün üç katlı

Derken

Dört katlı, beş katlı, altı katlı

Yükseliyor efendim yükseliyor,

Memleket yükseliyor

                        (M. C. Anday)

Not:??Yarın ne giysem?? başlığıyla ele aldığımız bu konuda, telefon ve yorumlarıyla destek olan, özellikle her zaman duyarlı olan hanımefendilere teşekkürler?