MUKTEDİR KOLTUKLA FİRAVUNLUĞA

MUKTEDİR KOLTUKLA FİRAVUNLUĞA

MUKTEDİR KOLTUKLA FİRAVUNLUĞA

Ne mühimdir koltuk...

Hele bir de dönerinden olursa...

Neden mi döneni!

Zaten hayatı ?döneklikle? geçenlerin işini kolaylaştırmak ve yormamak için.

Kolay değil, bir düşünsenize gün içerisinde 5-10-15-20.... defalarca kendi etrafınızda dönmeye çalıştığınızı.

Feleğiniz şaşar.

Ama koltuk döneninden olursa rakam artar, icraat patlar... 1000-2000.....

Neyse konu nereye gitti.

Düşünün, bir göreve gelmeden önce eller bacakların arasında, kafa hafif sağda veya solda öne doğru, güzel de bir diş gösterisi....

Muhtemelen, peşinde koşulan görev cepte.

Çiçekler, çelenkler, saksılar sağda, solda, arkada, masada, önde, yetmez odanın önünde, yetmez merdiven boyundan başlayarak o muhterem kurumun dış kapısında onlarca....

Tamam ve/veya O kadar!

Evet, koltuk sahibini bulmuştur.

Sahip ilk gün için göreve gelmeden önce bacaklarının arasındaki ellerini çıkarmış masasının üzerine, sağlı sollu açmış, kafayı hafif kaldırmış ama ilk günkü değişimde değişmeyen tek şey diş gösterisi...

İkinci gün, üçüncü gün.....

Yine, Tamam ve/veya O kadar!

Artık usta olmuştur o koltukta çünkü koltukla bütünleşmiş kendi dönmesiyle, dönen koltuğu ahenk içerisinde hem sağa, hem sola döndürebilmekte. Artık muhterem zatımız, muktedir iktidar olmuştur.

İktidarda ki muhterem zatımız, hem döneninden koltuk sahibi, hem muktedir güç sahibi, hem de üstad sertifikası olmasa da çok sayıda ödülleri, plaketleri, belgeleri....

Say say bitmez, oh ne ala memleket?

Artık muktedir güç elde ya, hani dişlerde görünmüyor.

Şimdi değişim de yeni bir boyut başlıyor.

Ali kıran, baş kesenlik ve/veya Güç bende He-men ve/veya ...

İşte zaafiyetin başladığı, bir koltukla başlayıp firavunluğa doğru uzanan yol.

Topu topu neyden geçiyor.

Dönen bir karakter ve aynı özellikte bir koltuktan.

Uyum da yakalanırsa, en has Firavun çıkıveriyor ortaya. Bu koltuk sahibi Kral oluveriyor, Firavunluk yanında büyüyor, etrafında ise kraldan çok kralcılar.

 Nereye kadar mı, Kral eskiyip yerine yenisi gelene kadar...

Yenisi gelince de kral öldü, yaşasın kral şakşakçıları..

Buradan şu netleşiyor.

Kraldan çok kralcılar hep aynı, yerleri de aynı. Ama, O Firavunluğu seçen koltuk meraklıları eskiyor tozlu sayfalarda kalıyor.

Ama koltuklar boş kalmaz!

Dönen koltukların elbet dönen müşterisi bol olur.



Anahtar Kelimeler: 0