Adrese dayalı nüfus sayımı icat olunduğundan beri herkesin hesabı şaştı. Hesabı en çok şaşanlarda haliyle nüfusa paralel olarak devletten para alan belediyeler oldu. Kimisinin bu hayali bir başka bahara kaldı kimisi de yapılan düzenlemeyle büyükşehir olmaya hak kazandı. Büyükşehir olan bütün illerimizin yöneticilerini tebrik ediyorum. Tabi bizim konumuz işi başaranlardan ziyade, başaramayanlara yönelik olacak. Sadece şehr-i emin ya da şehrin sözüm ona abileri nasibini almayacak bugün ki yazıdan, çok değerli eğitim kurumumuz Cumhuriyet Üniversitesi?de nasiplenecek.
Büyükşehir olmak için gerekli nüfusa sahip olamadık bir türlü aksine şehrin giderek küçüldüğünü gördük. Bilgilendirmekte fayda var Sivas?ın günlük göç sayısı ortalama 45 kişi. Yani hergün onlarca insan Sivas?tan umudunu yitirmiş bir şekilde meçhule gidiyor. Nedenlerini saymak gerekmez çünkü en önemli neden işsizlik. Şehri daha yaşanılır bir hale getiremeyenler ama o koltuğa oturmadan önce ?ben bu şehri gelişmiş ve yaşanılmış bir hale getiririm? diyenlerin süreç boyunca bir arpa yolu boy aldıklarını, yatırımcıyı çekecek düzenlemelerin bir türlü yapılamayıp, zamanın bol bol heyetler arası görüşmeler ve yemek ikramından öteye gitmediğini bir kere daha görmüş oluyoruz. Devletin teşvik paketleri kapsamında bizi hak ettiğimiz yere koymadığını bahane olarak söyleyebilirsiniz ancak bu bahane başarısızlığınızın kılıfı olamaz. Ne şehrin bürokratik ve seçilmiş kişileri ne de sivil toplum örgütlerinden bazılarının aldıkları sorumluluğun hakkını veremediklerini görüyoruz. Tamam bulunduğunuz makam sizlere unvan kazandırmış olabilir ama şehre verdiklerinizle, şehirden aldıklarınızı orantıladığınızda şehre değil kendinize çalıştığınızı fark ediyoruz. Sizlere o koltuklar verildiyse şehri aldığınız noktadan daha ileriye taşıyın diye verildi. Bir arpa boyu yol alarak insanları avutun diye değil!
Tabi herkes bu cümleleri okuduğunda kimlerin taşı elinin altına koyduğunu, kimin de o taşı şehrin üzerine yıktığını anlamıştır. Hemen yanıbaşınızda ki Kahramanmaraş?a bir bakın. Hem büyük şehir olma başarısını gösterdi hem de tekstilde ülkenin söz sahibi olan kentlerinden biri haline geldi. Organize sanayi bölgesi ağzına kadar çakılı, bizim organize sanayimiz ise betonlarla çakılı. Yükü omuzlayan iki firma fabrikasını bir başka şehre taşısın görürüm o zaman Sivas?taki ?istihdam artırıldı? cümlesini söyleyenlerin nasılda göklerde salınan birer balon haline geldiğini. Aslında bu konu hakkında yazılacak çok şey varda yerim dar oynayamıyorum.
Şimdi gelelim Cumhuriyet Üniversitesine? Şehir nasıl gelişememişse bizim üniversite de şehrin hızına uymuş gelişmemek için inat ediyor. 1974 yılından beri eğitim veren ve neredeyse 40. Yılını dolduracak olan üniversite hala kendini geliştiremiyor ve Türkiye?de bulunan 168 üniversite içinde kendine hep geri sıralarda yer buluyor. Görev başına gelen rektörler ne iş yapar biri bana lütfen açıklasın. Toplantılarda boy gösterip şu bölümü açtık, bu bölüme öğrenci aldık demekle rektör olunuyorsa herkes işini yapıyor demektir. Ama iş akademik başarıya gelince ortada ara ki rektör bulasın. Koltuğa oturan herkes görev süresi boyunca sadece bir daha ki rektör seçiminde Cumhurbaşkanı?nın yeniden kendisini atamasını beklemiş.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Türkiye?nin en girişimci 50 üniversitesini açıkladı. 5 başlık ve bu başlığa dahil olan 23 gösterge altında belirlenen liste; bilimsel ve teknolojik araştırma yetkinliği, fikri mülkiyet havuzu, işbirliği ve etkileşim, girişimcilik ve yenilikçilik kültürü ile ekonomik katkı ve ticarileşme olarak şekillendi. Bu başlıkların hiç birinde Cumhuriyet Üniversitesi?nin adını göremedik. Aslında o listeye kesin girer hatta derece yapardık ama seçiciler bize gıcık ondan olmadı. Yoksa millet Odtü?de ya da Bilkent?te okumak yerine bizim Cumhuriyet Üniversitesi?nde okumak için ailesini terk ediyor. Eğitim görevlisi olmayı cübbe giymekten ibaret sananlar, umarım bu listede ve daha birçok listede olmayışa utanarak bakarlar ve kendilerine ?eğitimci? olarak duyulan saygının hatırına öğrencilerine gerekli eğitim ve bilgi donanımını verirler.
Büyüyemeyen ve giderek modern bir köye dönen sahipsiz Sivas?ın koltuk işgalcileri, insanların geleceklerine yön veren Cumhuriyet Üniversitesi?nin atmci öğreticileri, şehre uzaktan bir bakında o kadar insanın hakkını yüzünüz kızarmadan nasıl yediniz kendinize bir sorun. Beceremiyorsanız gidin, vizyonunuz yoksa gidin, söylemlerinizi gerçeğe dönüştüremiyorsanız gidin, kardeşim bu şehri seviyorsanız ALLAH aşkına koltuklarınızı bırakın,cübbenizi çıkarın, göç eden 45 kişinin içine karışın ve gidin!
Hemen söyleyelim yazılanların tamamı yarası olanlar içindir. Umarım yaralarına tuz olur canları acır ama zaten durumun farkında olup bir şey yapmama gibi bir özelliğe sahipler. O nedenle ben kalemimi boşa oynatıyorum, benim yaptığım sadece suya yazı yazmak, vesselam.
