MİLLİ EĞİTİM MİŞ!

MİLLİ EĞİTİM MİŞ!

MİLLİ EĞİTİM MİŞ!

Son yıllarda üniversitemiz yaptığı başarılı çalışma ve uygulamalarla adından söz etmeye başladı.Şehir ile arasında bulunan kopukluğu gidermek için çalışmalar yapmaya devam ediyor. Bu konuda en son hatırladığım kadarı ile Deprem Haftasıyla ilgili bir proje yapılmıştı.Basından takip ettiğimiz kadar; C.Ü.,Jeoloji odası,İl Afad ve İtfaiye ile birlikte Ticaret Odası salonunda bir seminer yapılmıştı.Programın ayrıntısını çok hatırlamıyorum ama burada dikkat çeken Üniversite oldu ki bundan önce bu gibi programlarda üniversiteyi pek görmezdik.

Bir arkadaşım bunu konu ile ilgili olarak aktardığı bir olayı paylaşmak istiyorum; Üniversite şehirle bağlantı kurmaya çalışıyor ama bizim kurumlar ne alemde bunu da gözler önüne sermiş olacak belki de.

?Geçenlerde, Üniversiteden birkaç öğrenci arkadaş geldi,  Topluma Hizmet Uygulamaları adında bir derslerinin olduğunu belirtip, bizden de bu konuda destek istediklerini belirttiler.Gençler ki, heyecanlı, yerlerinde duramıyorlar.Sanki Gardaşları yerinden oynatacak ve Kızılırmak?ı geri çevirecek kadar kendilerine güvenen bir izlenim bıraktılar.Bu heyecan ve azim karşısında bize de onlara teslim olmak kaldı.Gençler; ne isterseniz, ne derseniz, hazırız. Projeyi getirin inceleyelim?, dedik.

?Hocam bu sizinle değil aynı zamanda Milli Eğitiminde olduğu bir proje, onlarla da görüşmemiz gerek? dediler. Biz de olur tabi dedik, işin aslı Milli Eğitim Müdürlüğünün bu işe nasıl bakacağını, baktığını merak ediyorduk.Gençler ertesi gün yanımıza geldiklerinde sanki son kaleleri ellerinden alınmış,esir edilip sina çöllerine sürülme kararı çıkmışta nasıl gideceğiz biz oralara der gibi idiler. ?Hayrola gençler, ne oldu, ne dediler? deyince; ?Hocam bizi dinlemediler bile, projeyi söylemeye bile fırsat bulamadık, yediğimiz fırça da yanımıza kar kaldı. Bu iş kesinlikle olmaz.??

Olayı duyunca çok şaşırdım.Eğer bu olay gerçek ise;bu eğitim kurumunu düşünün Türkiye?yi emanet edeceğimiz gençleri yetiştirecek kurum ve sonra bu olayı düşünün.Adama sorarlar bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu.Siz nasıl öğrencilerin şevkini heyecanını kırarsınız.Nasıl olurda daha dinlemeden fırça atarsınız.Söyler misiniz? Bu çocuklar ki hele de il dışından şehrimize okumak için gelen çocuklar, Sivas Milli Eğitim dediklerinde akılarına ne gelecek, ne kalacak? Siz böyle mi eğitimcisiniz?Eğitimci olmak bir sevda işidir.Hatta bu sevda sizde olmayabilir. Sevmese de insan belli bir makamda işte çalışabilir lakin fırça atmak ne demek bunu anlayamadım.

Zaman zaman muhatap bulamama, muhatap alınmama gibi durumlarla bizde karşılaşıyoruz,mesela; ben bir iş için birkaç yıl önce gittiğimde derdimi anlatmak için tam beş kişiyi dolaştım.Herkes başka birine yönlendirdi en sonunda sorumlu arkadaşın kim olduğunu bulamadan çıkmak zorunda kaldım. Hadi bize yapıyorsunuz, bu gençlere yapmayın bunu. Bırakın onları, hiç kimseye böyle davranmaya hakkınız yok.Bir eğitimciye ya da eğitim kurumundan sorumlu olanlara yakışmayacak davranışlar bunlar. Gelen kişiler sizce boş veya basit bir işle iştigal edebilirler lakin onların azimlerini kırmak size yakışmadı.

Kim ne yaparsa kendine yapar, iyilik te, kötülük te kendinedir. Çalışması, gayreti, kendi hanesine yazılır ama bir kurumu temsil ediyorsanız daha dikkatli olmalısınız. Şu konuya da dikkat etmeli,insan gayreti ve çalışmaları neticesinde ayrıldığı kurumda ya da bulunduğu konumdan sonra iyi ya da kötü hatırlanacaktır.



Anahtar Kelimeler: 0