MERHABA

MERHABA

MERHABA

Merhaba,

Baştan söyleyeyim, bazılarının pek de hoşuna gitmeyecek bu yazdıklarım zira söz konusu ?Bazıları?nın farklı görüşlere pek tahammülleri yoktur?

Bildiğiniz üzere 13?16 Eylül 2012 tarihleri arasında uzun zaman beklediğimiz ?Başkent?te Sivas Günleri? etkinliğinin ikincisi gerçekleştirildi. Yine olumlu, olumsuz yönler; beğenilenler, beğenilmeyenler vardı elbette ve yine emek?

Etkinliğin artı ve eksilerinden önce izniniz olursa Sivas basınında sıkça yer alan gerekliliğinden ?belki de gereksizliğinden demeliyim- bahsetmek istiyorum. Bu tip etkinlikleri sadece boşa harcanan para olarak gören hayli yazı okudum. Aynı şekilde yere göğe sağdıramayan, peş peşe övgüler dizen yazılar da okudum. Açık konuşmak gerekirse bu tip yazıları son derece samimiyetsiz ve sahte buluyorum. Yazık ki Sivas hep bu sahtelikler ve samimiyetsizlikler yüzünden kaybetti, kaybediyor, bizler biraz durup düşünmezsek de kaybetmeye devam edecek?

Hiçbir derneğin ne üyesi ne de destekçisiyim ama ASİDEF?i gerçekten yürekten kutluyorum. Sivas adına bir ilki gerçekleştirdikleri ve en çok da ilkinde aldıkları onca kötü eleştiriye rağmen vazgeçmedikleri için? ?İkincisi mükemmel miydi?? diyeceksiniz. Bana göre değildi, özellikle duyuru kısmı ilkine göre çok çok daha sönüktü lakin bu, harcanan emeği görmeme engel değil. Ne olur sanki biraz objektif olabilsek. Yani biz bir yönünü beğenmedik diye koca bir etkinliğe çöp mü diyelim? Ya da sadece ufacık bir kısmını çok beğendik diye ?ooo her şey mükemmeldi, daha iyisi olamaz.? mı diyelim? Bu sivri uçlara hayranlığımız nedendir çözemedim gitti?

Her görüşe saygım olduğunu bir kez daha ekleyerek diyorum ki, bence bu ve benzeri etkinlikler artarak devam etmeli. Hem içeriği artırılmalı hem de en azından yılda bir kez yapılmalı. Elbette tarihi eserleri yerinde görmek, tarihe dokunarak tanık olmak çok daha anlamlı çok daha güzeldir? Elbette Sivas?ın birbirinden güzel yerlerini gezip görerek onu tanımaya anlamaya çalışmak muhteşem olur ve elbette sadece fotoğraflarla anlatılamaz bazı şeyler ama şu gerçeği de dikkate alalım lütfen: Sivas?ı neredeyse hiç tanımayan ya da yanlış tanıyan insan sayısı hiç de az değil. Şimdi, bu insanların hepsini tutup Sivas?a götürme imkanımız var mı sizce? Yok değil mi? Ne yapacağız öyleyse? ?Aman canım boşver, onlar da varsın tanımasın, biz bize yeteriz.? kısır döngüsünde boş boş dönmeye devam mı edeceğiz? Olmaz hocam, biraz derin düşünmek lazım? Zaten ?Sivas? dendi mi zihinlerde dönen kara tablolar varken iyiden iyiye içimize kapanır, değişme, gelişme, genişleme fırsatlarını da elimizden kaçırırsak yazık olur. Keşke bu etkinliklere gelen insanların tepkilerini yakından görebilseydiniz?

Gelelim son etkinlik hakkındaki görüşlerimize. Başta da söyledim, tanıtım neredeyse hiç yapılmadı. Açıkçası ben sadece duvarlara asılmış ?çok da ilgi çekici olmayan- afişler gördüm. Kimseye akıl vermek haddimiz değil ama belki dikkate alınır diye fikirlerimizi söylüyoruz. Bir dahaki sefere öyle afişler hazırlayın ki hiç bilmeyen insanlar bile merak etsin, en az bir kere gelsinler o etkinliğe. Ve bilmiyorum var mıydı ama radyo, televizyon ya da internet reklamlarına etkinliğe ait web sayfaları dışında hiç rastlamadım. Bundan sonra biraz daha fazla olsun ki herkese ulaşılabilsin?

Etkinliğin duyurusu ASİDEF?e ait belki ama tüm içerikten onlar sorumlu değil diye düşünüyorum. Yani her ilçeye ?Sen şunu getir, sen şunu tanıt.? demiyorlardır herhalde değil mi? Her ilçenin de kendi içinde tanıtımını çok iyi yapması lazım. Mesela Altınyayla, öyle üç beş halı kilim serip oturmakla nasıl bir tanıtım yaptınız merak ediyorum. Kaç kez geçtim standınızın önünden ve kaç kez gördüm gelip ?neredeyse hiç uğramadan- geçenleri. Bir ?Hoş geldiniz? demediniz yahu. Bu sadece Altınyayla?nın yaptığı bir yanlış değil ebette ama Altınyayla ilk etkinlikte de aynı yöntemi seçtiği için onu örnek verdim. Böyle olmaz. Her ilçe standına mutlaka o yöreyi çok iyi bilen ve ?bu kısmı çok önemli- bildiğini karşıdakilere aktarabilen görevliler koyulmalı ki ziyaretçilerin soruları cevapsız kalmasın. İnsanları standa çekme konusu da çok önemli. Yani müzik ve görsellik işin içine mutlaka girmeli. İşte bu konuda tebrikler Akıncılar, Hafik, İmranlı? Diğer ilçeler de müzik kullandı ama benim gördüğüm en eğlenceli en coşkulu ilçeler bunlardı. Ve her şeyi satıştan ibaret görmeyen, ziyaretçilerini gülen yüzleriyle karşılayıp hoş sohbetine ortak eden tüm ilçelerimize teşekkürler. Teşekkürler Gürün?

Ve ve teşekkürler Şirin Baba? Umarım emekleriniz boşa gitmez. Umarım bu özel meslek ölmez de o muhteşem Sivas bıçaklarını tüm dünyaya tanıtırsınız.

Ayrıca ilk etkinlikte şikayet edilen bir çok konu belli ki dikkate alınmış. Bunları da görelim lütfen. Yemek bölümü sadece Sivas?a aitti mesela ve çok şikayet edilen bir diğer husus olan içerideki sahne dışarıda çok daha mantıklı bir yere alınmıştı. İşte yavaş yavaş çok daha iyiye gidecek bir şeyler. Yeter ki harcanan emekleri kaldırıp atmayalım, yeter ki sahte dostlar gibi hiçbir olumsuzluğu söylemeyip göklere çıkarmayalım. Yeter ki şu neredeyse köy köy ayrılacak kadar ileri götürdüğümüz aşırı milliyetçi tutumumuzdan bir vazgeçelim?

Bu aşırı milliyetçilik kısmını biraz açayım izninizle. Etkinlikte ilçelerin tanıtımı için ayrılan vakitler vardı. O vakitlerde her ilçe çıkıp ?Biz şöyle büyüğüz, böyle güzeliz, işte bizim farkımız budur.? diye avaz avaz bağırdı nedense. Oysa çıkıp şunu diyebilmelilerdi:

?Biz A ilçesiyiz, kültürümüzle, tarimizle, her şeyimizle Sivas?ımızın bir parçasıyız ve ancak diğer ilçelerimizle birlikte anlamlıyız. Çünkü biz hep birlikte SİVAS?ız .?

İşte bunu diyebildiğimiz gün her şey çok daha güzel olacak. Ben çok mu hayalperestim bilmiyorum ama bir gün mutlaka bunu başarabileceğimize inanıyorum. Kendimden örnek vereyim: Her ilçenin standında az çok muhabbet ettim insanlarla, halay çekenlerle halay çektim mesela kimse de çıkıp sen şuralısın bizim yanımızda duramazsın demedi. Yani her zamanki gibi halkın hiçbir problemi yok. Pek kıymetli yetkililerimiz lütfen sizlerde şu siyaset olayını abartmayın olmaz mı? Bir bıraksanız yakamızı, ufacık kıvılcımları ateşten dillerinizle körükleyip büyük yangınlar çıkarma hevesinden bir vazgeçseniz inanın çok rahatlayacağız. Siz biraz düşünerek konuşsanız, biz de öyle her lafla gaza gelmesek neleri başaracağız. Neyse işte dedim ya o günler de ?hiç değilse ona yakın günler de- gelecek. Sabırla, inatla yürümeye devam ediyoruz? Hep birlikte?

Yazımın sonunda bu güzel etkinliklerde emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyor ve bundan vazgeçmemelerini, her yıl düzenlenen geleneksel bir etkinlik haline getirmelerini rica ediyorum.

Hepimiz için sağlıklı, güzel günler diliyorum. Görüşmek üzere, hoşça kalın?

?

aysgl-ergin@hotmail.com

Not:

 Bu yazıyı kaleme aldığım sıralarda da maalesef yine onlarca gencimizin ölüm haberleri gelmeye devam ediyor. Yine birilerinin kirli çıkarları uğruna gencecik hayatlar sönüyor, büyük hayaller yok oluyor. Yazık... Bir hiç uğruna oluyor bütün bunlar. Yazık?  Bu kadar acıya nasıl dayanılır bilmiyorum ama bütün ailelere sabır ve dayanma gücü diliyorum. Annelerine, babalarına, kardeşlerine, eşlerine, çocuklarına, sevgililerine? son bir kez sarılamadan ve daha ne olduğunu bile anlayamadan can veren tüm gençlerimize Allah?tan rahmet diliyorum. Mekanları Cennet olsun.

Ve gücü elinde tutanlar artık bir yol bulsun. Bulsun ki boş yere akan bu kandan nehir kurusun? Yazık? Değmez? Hiçbir özgürlüğe kanlı ellerle gidilmez?



Anahtar Kelimeler: 0