LİSE ANILARI

LİSE ANILARI

İlkokul 4 sınıfta okuyorum. Namık Kemal'in Vatan Yahut Silistre eserini 29 Ekim Cumhuriyet bayramında okulun önünde,gururla oynadık ve çok beğeni aldık. Köylülerimiz ve öğrenci arkadaşlarımız bizleri alkışladı. 
İslam bey                                  Kemal Sarıkartal
Abdullah çavuş                        Feyzullah Gül  
Zekiye hanım                            Hatice Tatlıcan 
Sıtkı bey                                    Veli  Ülger.

Lise 1 sınıfta resim dersimize Beyhan Kırçuval, öğretmenimiz geliyor, ne yapsam, nasıl resim yapsam zayıf veriyor, beni bütünlemeye bıraktı 
Lise 2 sınıfta yine resim dersimize kendisi geldi
Bende müdür muavini Cahit öğretmenimin odasına gittim. Beni muzik bölümüne alın, ben resim yapamıyorum dedim. 
Cahit öğretmenim; Olmaz resimle başladın, resimle bitireceksin dedi. 
Yine resimlerime zayıf veriyor, arkadaşıma resim yaptırıyorum, o resimlerede zayıf veriyor, benim ismimin yazıldığı resim kartonu hep zayif alıyor.

Yine bir gün,derste, istediğiniz çalışmayı yapın, serbest çalışma dedi. Herkes kafasına göre bir şeyler yapıyor. Bende beyaz kağıdı, siyah resim kalemiyle karaladım, kağıt zifiri bir hâl aldı. Hiç resim yok, kapkara bir kağıt, sınıfta gezerken gelip gidip benim ne yaptığıma bakıyor,birazda merak ediyor, karaladığım resmin ortasına kırmızı kalemle nokta yaptım bekliyorum.

Öğretmenim benim resmim bitti, sınıftan dışarı çıkabilirmiyim dedim. Öğretmen kızdı, bu nasıl bir resim dedi, bende bildiğin gibi, bir resim dedim. Anlamı ne dedi. 'Karanlıkta zenci sigara içiyor"dedim. Hani zenci nerede dedi.Bende karanlıkta zenci görünürmü dedim. Siyah kağıdı elimden aldı, sert bir dille, 'Çık dışarı ' dedi.

Bir hafta sonra, derste notları okuyor, benim notumu en sonuna bırakmış. Ben 0 bekliyorum. Kemal 10 dedi. Bende şaşırdım, sınıftaki öğrencilerde. Bana baktı bu resme not vermiyorum, senin düşüncene, zeki olduğuna veriyorum, dedi resmi kendisi aldı. Bizlerde, günlerce, aylarca gülmüştük.

( Türkiye'de, lise 1 sınıfta resim dersinden, bütünlemeye kalan,belkide tek öğrenci ben  olabilirim,neyse ki,bütünleme sınavında  geçirdi. Şimdi ise 30 yılı aşkın süredir resim biriktiriyorum. Resim kolleksiyoneriyim. Ben öğretmenlerimizi çok seviyorum. Beni de bir öğretmen okuttu,okuttu ki,kitaplar yazıyorum. )

Öğrencilik yıllarımda Malatya'da yazın genellikle şalvar giyerdim, lise de sanat tarihi dersimize, Malatya Valisinin hanımı Necla Verel öğretmen geliyordu. Bir gün bizlere, hafta sonu cumartesi günü sizleri Eski Malatya'da, Arslantepe höyüğüne de,tarihi yerlerine götüreceğim, size dersi orada anlatacağım. 
Peki öğretmenim okul kıyafetiylemi geleceğiz dedim.

İstediğiniz kıyafetle gelebilirsiniz dedi 
Ben şalvarımı giydim, ayağıma sivri topuk beyaz ayakkabı, belimde kuşak, kafamda Malatya kasketi, okulun önünde bekleyen otobüse bindim. Önde oturan kızlar; Yanlış bindiniz, bu otobüs öğrencilere ait deyince otobüsteki arkadaşlar gülmeye başladılar, bende kasketi çıkartıp kızları selâmladım, güle oynaya Aslantepe'ye vardık.  

Öğretmenimiz Vali hanımı tabi ki,özel araçla geldi. 
Sınıf başkanımız Çırmıhtılı Ergün'ü yanına çağırdı. 
O kasketli adamın içinizde ne işi var. 
Ergün, durumu anlatıyor. 
Ögretmenim yanıma geldi 
Bu vaziyetin ne, sen öğrencimisin, yoksa soytarımı 
Bende, öğretmenim size sordum, kıyafet serbest dediniz. 
Öğretmenimizde güldü, bari şu kafandaki kasketi çıkarda dersi dinle. 
O gün sınıf olarak çok eğlendik, çok güldük.

Lise miz ile Vali konağı bahçesi yan yana, dersimiz boş, bahçede otururken, Vali konağı duvarı biraz yüksek. Arkadaşım Arapkir'li Engin'e 
- Sen eğil,ben senin sırtına çıkıp, şu kırmızı gülü koparacağım. 
- Ne yapacaksın gülü 
- Erzurum'lu kıza vereceğim. 
- Yok olmaz, Vali'nin bahçesinde gül çaldılar diye bizi karakola götürürler, anarşist diye sorguya çekerler. 
- Korkma, bir şey olmaz, aslı astarı bir gül.
Engin'in sırtından güle uzandım, duvarın öteki tarafından, bahçıvan elindeki çalı süpürgesi ile elime vuruyor,elim parmaklarım çizik çizik oldu,  

Gülü kopardım, kıza verdim, Erzurum'lu kız gamzeli kız ağladı. Benim için mi, bu eziyeti çektin dedi. 
Gamzeli kızla, her okul çıkışında Halk eğitimine gittik, tiyatro yapmak istiyoruz, sahneyi seviyoruz,  oynamak istiyoruz dedik. Bizi oyaladılar, denemediler bile. Demedilerki bu iki öğrenci, iki genç çok istekli, bir görelim, ilkokulda tiyatro oynadığımı söyledim. Tiyatro hayâlimde bir kesitti, çocukluk yıllarımdan yansıyan siyah beyaz bir fotoğraf gibiydi. Ben Kernek'te garip bir işçi çocuğu, Erzurum'lu kız, ağbisinin yanında okuyan garip bir kızdı.

Erzurum'lu kız,gamzeli kız maviye çalan gözleri  yangın mavisi gibiydi. Mavi trenle, Ankara'ya gitti, ne kendisi geldi, ne de haberi. 
Anılarımın en beyaz yanı...

Kemal SARIKARTAL 
Şair-Yazar



Anahtar Kelimeler: ANILARI