LALE DEVRİ`NİN SARAY MAHREMLERİ -1-

LALE DEVRİ`NİN SARAY MAHREMLERİ -1-

LALE DEVRİ`NİN SARAY MAHREMLERİ -1-

Lale Devrinin Saray Mahremleri - 1

Evet Taş Devrinden tüm EŞİT`liğiyle Lale devrine uzanan hikayemizin neresinde kalmıştık.

Yola yazımın başlığından devam edelim, yani Lale devrinin sarayından...

Padişahımızın dillere destan sarayında yaşanan ilginç hikâyeler devam etmekte. Muhteşem Yüzyılın Hürrem`i gibi, bizim sarayında Haseki Sultanının yükselişi dillere destan olmuş, kulaktan kulağa nakledilmekte. Haseki Sultanın bu yükselişi elbette ki Padişahtan aldığı güçten gelmekte.

Bir taraftan çok kudretli, diğer tarafta ise süt dökmüş kediyi anımsatan bizim Padişah dizginleri o kadar kaptırmıştır ki Haseki Sultana artık dönüşü olmayan bir yola girilmiştir.

Haseki Sultan`ın kendinde yaşanan değişimler, Haseki Sultanın keyfine dayalı ifa edilen saraydaki makam değişimleri ayyuka çıkınca tabi bizim bu hikâyemiz Esas Sultan`ın da kulağına çalınır. Hikâyeyi dinleyen Esas Sultan arkasına dahi bakmadan soluğu Yavru Vatan`da alır...

Saray ahalisi Esas Sultan`ın bu kaçışı sonrası Padişahın dörtnala peşinden gideceğini düşünse de, artık çok geçtir. Çünkü dizginler Haseki Sultan`ın elindedir artık. Padişah yavru vatana gider tabi ama dört nala değil. Dizginleri elinde tutan Haseki Sultan bir ileri iki geri sürer atını. Bir gider iki gelir. Sonunda yavru vatana ulaşsa da artık çok geçtir. Padişah dizginleri elinde olmayarak tek döner Yavru Vatandan Sarayına, Haseki Sultanının yanı başına, şefkatli kollarına, sıcak...

Başbaşa kahvaltılarla başlayan, eyalet ziyaretlerinde kendi faytonunda yanıbaşında yaşanan ziyaretler, saray odalarında Haseki Sultan için yaşanan yeni mimari değişimler ve sonunda engellenemez hediye alış verişleri....

Muhteşem Yüzyılın Hürremi geri kalmaz da, Bizim Hikâyemizin Haseki Sultanı geri kalır mı?

Asla...

Değişim ve dönüşüm başlamıştır Haseki Sultan`da. Öncelik giyim, makyaj, saç, baş... Kasada Çetin olunca...

Haseki Sultan, Padişahın daha bir ilgisine mazhar olmak için, Padişahlar gününde pardon babalar gününde, çarşının en şık libasını sarıp sarmalaştırıp huzurda hediye eder. Padişahın gözleri dolar neredeyse, bir anda Esas Sultan ile olan uzun yılları bir film gibi gözleri önünden geçer.

Lakin zinhar geçmişte durup eğlenmez. Haseki Sultanın gözleri içinde kaybolup gider. Faytoncusuna illa ve kat?a emirler yağdırarak, Haseki Sultanı yanı başına getirtir. Eyalet ziyaretlerine çıkmadan önce, bal ve pekmezden oluşan sabah kahvaltısını yiyip, üstüne de bıldırcın yumurtası aşırarak revan olurlar mülkün öte diyarlarına.

Hikâye bu ya, Lale devrinde meşk ne kadar çoksa aşkta o kadar çoktur. Duman olan yerde ateş vardır. Ateş olan yerde de duman.

Haseki Sultanımız o kadar güçlüdür ki artık, devşirme olan Vezir-i Azamlar Haseki Sultandan geçit bulamazlar Padişahla görüşmeye, Devletin çöküşünü anlatmaya, tebaanın yaşadığı sıkıntıyı duyurmaya. Görüşme talep ederler; Haseki Sultan sorar: Konu ve kaç dakika... Kulun haddine mi Kudretli Haseki?yi aşmak, sual etmek?

Yasemen kokulu mahzenlerde yaşanan Samimi vezir hikâyeleri, sonu şifacılarda biten Şahlanmış aşk hikâyeleri. Devşirme Vezir-i Azamların dünleri bugünleri...

Saray Mahremleri devam edecek; gün ağarmaları ve yıldızlı geceleriyle?



Anahtar Kelimeler: 0