KÜLTÜR VE TURİZME HASRET BİR ŞEHİR

KÜLTÜR VE TURİZME HASRET BİR ŞEHİR

KÜLTÜR VE TURİZME HASRET BİR ŞEHİR

Sivas?a hızlı trenin gelmesi yönündeki çalışmaların devam etmesi memnuniyet verici.

Hızlı tren gelmeden, bunun alt yapısını,bu şehrin hazırlaması iktiza ederken, bu yönde sıfır bir gayretin olduğu aşikar.

Günü birlik bir ziyaretçiyi bile bu şehirde tutamadıktan sonra, bunun ikinci adımı, bu şehrin insanlarının alış veriş ve sair ihtiyaçları için akın akın büyük kentlere gitmesine de engel olunamayacak.

Ve korkarım ki, kültür ve turizm çalışması olmayan bir şehri, hızlı tren ancak ve ancak tüketip, içi boş bir kasabaya dönüştürecektir.

***

Sivas?ta sanayi yok. Orman ve deniz de yok. Ama birkaç özelliğin olmaması, bir şehri kıyıda köşede bırakır mı? Madem birçok şey yok, o zaman biz de kendimize başka gelir alanları oluşturmak zorundayız.

Bunlardan en önemlisi, elbette turizmdir.Her ne hikmetse turizmde, dünyada önemli bir yerde olmamıza rağmen, Sivas bu büyük pastadan pek pay alamamaktadır. Divriği Ulu Camine gelen turistleri de saymazsak, hemen hemen bu şehre turist uğramamakta.

Uğramazda? Çünkü bu şehrin doğru düzgün bir turizm atağı, hiçbir zaman olmadı. Hiçbir zaman Sivas, turizm konusunda devasa bir fikir ve bu fikir akabinde bir eylem gerçekleştiremedi.

Niye, çünkü derli toplu bir turizm felsefesi yapılmamaktadır. Bu şehrin değerleri, hem yerli turizme, hem de yabancı turizme uygun bir şekilde yorumlanamamaktadır.

Hatta tarihi eserlerin nerde olduğunu belirten açık seçik bir yön levhası bile zinhar ortada mevcut değildir.

Sivas Kültür ve Turizm Müdürlüğü?nün, bu konularla ilgili bir Ar-Ge çalışması yapıp, şehrin turizmine dair yüz yıllık bakış açısını geliştirmesi gerekirken, bunla ilgili bir çalışma yapamaması büyük bir kayıp.

Şehrin kültürel anlamadaki durağanlığı ortada iken, bir de turizm ile ilgili dişe dokunur bir çalışmanın olmaması, insanı üzmektedir.

Hatta turizm düşüncesi ve çalışması zahmetine girmemek için ?Sivas bir Turizm Şehridir? tabusu oluşturulursa hiç şaşırmam.

 O zaman burası bir turizm şehridir diye bir anlayış kabuk bağlar ve atılacak ileri adımlar da sekteye uğrar.

Çok artıları olan Sivas?ın bir türlü, bu şansları değerlendiremediği bir gerçek.

Sivas?ın, yeniden her halini yorumlanmaya ihtiyaç var sevgili okurlar.

Bu şehrin gelecek yüzyılını planlamaya ve bu planlama içerisinde, ana gövdeyi oluşturacak Kültür ve Turizm alanında, felsefi değerlendirmelere ihtiyacı var.

Kadim uygarlıklar otağı bu şehrin, turizme kazandırılacak o kadar çok değeri var ki anlatamam. İnanç turizmi açsından bile, o kadar zengin olmamıza rağmen, doğru düzgün bu değerleri, hiç tanıtabildik mi Allah aşkına?...

Sivas bir kültür ve turizm şehri değildir ama olabilir, olmalı da. Neden olmasın. Ancak yapılması gereken, evrensel bir düşünce ufku ile bu toprakların bağrında bulunanları hakkıyla değerlendirip, şehrin gelecek yüzyılı içerisindeki mümtaz yerini almasını sağlamaktır.

**

Sivas kültür ve turizme hasrettir sevgili okurlar.

Bu şehrin kültür ve turizm çalışması yoktur.

Günü kurtarma garnitürleri haricinde zerrece bir çalışma mevcut değildir.

Bu şehirde kültürel yapı en durağan devrini yaşarken, turizm çalışmaları da sıfırın altındadır. Oysa birçok değer gün yüzüne çıkmayı beklemektedir.

 Divriği Ulu Cami, Yıldız Dağı, Kızılırmak, Buruciye Medresesi, Çifte Minare, Sarissa, Abdulvahabi Gazi, Kara Şems?

Daha saymakla bitmeyecek nice değer var.

Ama gelin görün ki, şehrin kültür ve turizm anlamı turizm haftasına sıkıştırılan bir iki gün ve ?yöresel yemek yarışmalarına? emanet?

Yazın da saçma sapan şenliklere?

Vah ki vah?



Anahtar Kelimeler: 0