KiMLER KiMLERi SEÇiYOR/ATIYOR

Ülkemizde yaşanan deprem gösterdi ki yıllardır kural tanımadan yapılan uygulamalar ne derece zarar verici, insan hayatını riske ediyor.

İlimizin siyasi cenahlarının uğruna büyük savaşlar verdiği meclis üyeliklerinde çoğunlukla müteahhitlerin veya müteahhit firmalarının temsilcilerinin olması, yapı şirketlerinin parti yönetimlerinde bulunması, hatta o parti yönetimlerinin borçlarını üstlenmeleri, parti binalarını tahsis etmeleri, inşaat işleri ile uğraşan bir başka siyasi parti il başkanının yerel seçimlerde tam zıt parti adayının seçim çalışmasında kullanması için çek vermesi, seçimler sonunda oluşturulan belediye yönetimlerinin başkan ve yardımcıları başta olmak üzere yapmış oldukları meslekleri, belediye şirketlerinin tepelerindeki müdürlerin veya yönetimlerinin yine aynı zihniyetle atanmış insanlardan oluşması sermayenin ve sermaye etrafında toplanan kesimlerin kimler olduğunu göstermeye yetiyor.

İlimizde özellikle Osman Seçilmiş dönemiyle başlayan Sami Aydın, Doğan Ürgüp ve Hilmi Bilgin süreçlerinin tam manasıyla gözden geçirilmesi gerekliliği vurgulanmakta. Özellikle son depremde çatlaklar olduğu için boşaltılan binaların yanı sıra imarla ilgili yolsuzluk iddialarının gündeme getirildiği dönemlerin incelenmesi önem arzetmekte.

Kızılırmak etrafındaki yapılaşmalar imarlarının neye göre alındığı, Basın sitesi çevresindeki binalar içerisinde aykırı girişlerin olup olmadığı binaların yapılarıyla oynanıp oynanmadığı, İstasyon caddesindeki ticari faaliyette bulunan pastane, cafe, bankaların dükkanlarının üst dairelerle nasıl birleştirildiği, özel hastanelerin binalarının sonradan yapılan eklerin hangi arazi üzerine yapıldığı ve sağlık bakanlığı şartlarında dahi olmadığı halde iki ayrı binanın birleştirilip birleştirilmediği, imar müdürlüğü görevinde bulunan isimlerin kendi ve birinci derecede kan bağı olan isimlerle ilgili imar değişikliklerinin bulunup bulunmadığı, imardan sorumlu belediye başkan yardımcılığı görevini üstlelen isimlerin öncesinde veya görev süreci içerisinde şahsına veya birinci derece yakınlarına devrettikleri inşaat şirketlerinin bulunup bulunmadığı, bu isimlerin görev süreleri içerisinde ve sonrasında başka illerde veya ilçelerde tatil yörelerinde müteaahhitlik işlerinde bulunup bulunmadıklarının da araştırılması gerekmekte.

Seçilirken şehre hizmet, yapılan atamalarda liyakat diyerek gösterilen belediye makamlarının ne derece halka hizmet olarak kullandığının tüm şeffaflığı ile aydınlatılması gerekmekte.

Ayakkabıcıların kaldırım işine girdiği, restarosyanların kimlere nasıl yaptırıldığı, devlet ihalelerinin kimlere ve nasıl verildiği, verilen ihalelerin nasıl teslim alındığı alındıktan sonra başka paralar harcanıp harcanmadığı, oluşturulan yeşil alan parkların, aydınlatmaların, kaldırım işlerinin sosyal tesislerin hem yapımlarının hem de işletmecilikleri ile işletmeleri için birilerine verilirken hangi kriterlerin ön planda tutulduğunun da son 25-30 yıllık süreçte masaya yatırılması gerekmekte.

İmarda toplanan otopark paralarının hesaplarında durup durmadığı, bu paraların başka bir iş için kullanılamayacağı kanunla sabitlense dahi vatandaşa ücretsiz olarak hizmet verecek olan otoparkların neden oluşturulmadığı gibi bir çok konununda hizmet aşkı diyerek seçim süreçlerinde gülücük dağıtarak söylemlerde bulunan ve seçilenlerin hesaplarını vermesi gerekmekte.

Özellikle Belediye Yönetimlerinde yer alan isimlerin şehrin ilerleyeceği bölgelerde kurulacak devlet kurumlarının çevresinde yapmış oldukları binaların olup olmadığı da kolayca açığa çıkacaktır.

Lahana tarlası olarak ilimizde bilinen bölgede imara aykırı olduğu gerekçesiyle durdurulan binaların nasıl tekrar devam ettiği insanların tapularını aldığı hatta yanında mantar gibi türeyerek bir binadan üç binaya yükseldiği ve altındaki dükkan sahibinin döneminde belediyede iştigal edip etmediğide yine kamuyonun merak ettiği konular arasında yer almakta.

Kimilerinin Fetönün ilimizde kurdurduğu dernek olan ülfetin kurucuları arasında olduğu, kimilerinin büyük iş olarak Hakan Şükür'ü getirdiği, kimilerinin arazilerini verdiği dönemlerin yaşandığı bu 25 yıllık süreç önemli çözümlerinde açığa çıkmasını sağlayacaktır.

Birde yapı denetim şirketlerinin kimler tarafından kurulduğu ve bu isimlerin belediyenin dönemlerinde yer alıp almadıklarıda incelenmeli.