KALE EVLERİ PROJESİ

KALE EVLERİ PROJESİ

“Sanat eseri varlık – kainat tasavvurunun yapılana yansımasıdır. Eserini ortaya koyarken aldığı her karar sanatkarın varlık ve varlığın güçleri hakkındaki tasavvuruna göre şekillenir. Bu özellikleri ile sanat ahlak alanında yer alır. (Düşünce Adamı ve Mimar Turgut CANSEVER)”

İsmini Kale Projesi Evleri ile sık sık gündeme getirdiğimiz rahmetli CANSEVER hakkında internet ortamında yaptığım araştırmalardan kısa alıntıları sizlerle paylaşıp konumuza devam edeceğiz.

Şimdi tüm bu bilgiler ışığında son dönemde sık sık Sivas gündeminde yer alan ve Kale Projesi adı ile lanse edilen aslı Eski Belediye Başkanlarımızdan Osman SEÇİLMİŞ döneminde projelendiren “Kale Evleri Projesi” nin ne olduğunu öğrenmek maksadı ile Sayın SEÇİLMİŞ’le yaptığım görüşmeden notlar paylaşmak istiyorum.

O.KARAHAN: Sayın Başkanım zaman ayırıp bize bu fırsatı verdiğiniz için teşekkür ediyorum, kamuoyunu doğru bilgilendirmek amacı ile sizin döneminizde başlatılan “Kale Evleri Projesi” ile ilgili birkaç sorum olacaktı, projeyi nasıl ve ne şekilde hazırladınız, proje hazırlanırken ve bildiğimi kadarı ile bir kısmı da uygulamaya konulduğu andan itibaren nelerle karşılaştınız?

O.SEÇİLMİŞ: Öncelikle teşekkür ediyorum, işi kaynağından doğru öğrenip, özellikle okurlara sağlıklı bilgi aktarmak, takdir edilecek bir olay. Bu hassasiyet kaybolmamalı.

Konuyu iyi anlamak için küçük bir perspektif çizip bakmak lazım, Sivas’ta çok güzel bir kültür aksı var, bu kültür aksını şöyle tarif edelim, Hükümet Konağı, Jandarma Binası, Kongre Müzesi, Kale Camii, Buruciye ve Şifahiye Medreseleri ve Kale, Eski Paşa Hamamı Gök Medrese ve Ulucami bu aksın içerisindeler. Şayet yerel yöneticiler tarihi ve kültürel mirasımızı dikkate alıp bir şeyler yapmak istiyorlarsa bu aksı dikkate alarak ileriyi planlamalı, organize etmelidirler.

Tabi Temel Karamollaoğlu’na çok şey borçluyuz. Başkanlık yaptığı dönemde Gök Medrese konusuna el atmıştı, biz Gök Medreseyi o zaman restore etmek için Vakıflardan devraldık. Sıcak Çermikte bilimsel toplantılar yapıldı, üniversiteler katıldı, konuşmalar, tartışmalar oldu ve neler yapılabilir neler yapılamaz onlar tartışıldı. En sonunda Gök Medreseye bir restorasyon projesi çizilsin ve bunu da teknik üniversite yapsın denildi.

O esnada yapılan yerel seçimlerde görevi biz devraldık ama restorasyon projesini yarım bırakmadık, proje için devam kararı aldı ve İTÜ ile anlaştık hatta sözleşmeyi ben imzaladım 105 bin dolar artı KDV ve proje bitti, kurullardan geçti, arkasından ihaleye çıkmak istedik ve bu özel bir konu olduğu için ihale şartnamesini yine İTÜ vakfı hazırladı 5 bin dolar artı KDV yine o bedeli karşıladık. O günkü para ile bütçeye bir trilyon bütçe koyduk.

O.KARAHAN: Yani anladığım kadarı ile Kale Evleri projesi için kalenin tamamına değil, sit alanındaki koruma planlı 5 hektarlık alana bir çalışma yapıldı.

O.SEÇİLMİŞ: Evet, kalenin Gök Medreseye bakan tarafı. O beş hektarlık alanda özel bir inceleme yapıldı, hali hazırlar çizildi, kaç tane ev var mesela orda on tane korunması gereken yapı var cami dahil, bunlar korunacak denildi, Sivas evi özelliğinde. Diğerlerine ise proje hazırlandı 155 tane konut çizildi. O yollar muhafaza edildi, dar yollar, patika yollar merdivenli yollar muhafaza edildi. Yani oranın yapı karakteristiği bozulmuyor.

Küçük parseller birleştirilerek büyük parseller üretildi ve Sivas evleri çizildi, her parsele ayrı bir proje. Sivas evleri yani Abdiağa konağı, Osman ağa konağı gibi, Susamışlar konağı gibi 155 tane. İçinde mahalle kahvesi var mahalle fırını var, tam bir Osmanlı yapısal bir durum, o şekilde planlandı ve bunun biz maketini hazırladık. Peki ne yaptık, böyle mi kaldı, hayır böyle kalmadı, buranın parselasyon planını çizdik, 18. Maddeyi yaptık mahalle halkı itiraz etti, neden itiraz etti, daha fazla istediler, orda mesela hemşerimiz 40 metrekare arsası var bina yapmış üç katlı tripleks, ahşap bina, orda yaşıyor, karşılığında ne istiyor bir daire, 40 metrekareye bir daire vermek imkansız. Bunun için ne yaptık, takas için klavuz mahallesinde 16 dairelik bir inşaata başladık, kabasını bitirdik ve benim görev sürem doldu. Yani maksadımız neydi, para isteyene para, ev isteyen ev, arsa isteyene arsa, arsamız zaten var takas ederek orayı boşaltıp Kale Evlerini hayata geçirmekti.

O.KARAHAN: Başkanım, süreç çok zor bir süreç mi ki bu gün 2012 yılındayız bu kadar uzadı.

O.SEÇİLMİŞ: Evet çok zor, maksat şu, rıza, temelinde herkes rıza göstersin, tamam desin, cebri, zoraki bir şey olmasın.

O.KARAHAN: Yapılacak bu 155 Sivas evi belediyenin mi olacaktı, yoksa başka şekilde mi değerlendirilecekti?

O.SEÇİLMİŞ: Şimdi bu arada takas işlemleri yapılıyor ama vatandaş derse ki yerime ben yapacağım, hay hay proje veriyorduk, ücretsiz, hazır proje böyle yapacaksın diyorduk çünkü o projeler ve parselasyon planları kuruldan geçti yani tabiat ve kültür varlıklarını koruma kurulundan geçti, biz belediye meclisinde onları onayladık, bir nevi taban ruhsatı alındı. İnşaat ruhsatı verilecek duruma geldi. Ancak mahalle halkı 18. Maddeyi yürütmeyi durdurma kararı için mahkemeye verince biz orda ki çalışmaları yavaşlatıp mahkeme sonucunu bekleme yoluna gittik. Bizim 2004 te görev süremiz bitti, bizden sonra gelen Sami bey’de o projeye hiç bakmadı. Zor işlere hiç kimse bakmaz hele hele bir başkanın başladığı projeye diğer başkan hiç bakmaz, maalesef bizde adet böyle…

Hatırlar mısınız, Bakanlar Kurulu toplanmıştı burada 4 Eylül Kongresi kutlama programında Cumhurbaşkanımız gelmişti Ahmet Necdet Sezer bey, Buruciye’de projenin maketini sergiledim, maketin başında. Sayın Başbakanımız gelmişti, eşiyle birlikte sayın Cumhurbaşkanımız gelmişti ben orda projeyi anlattım, bilgi verdim ve hepsi teşekkür ettiler. Tarihi ve kültürel mirasımızı koruma adına orda yapılan çalışmaya hepsi teşekkür ettiler.

 Benden sonra buraya bir şekil vermek düşünüldü herhalde, işin kolayına kaçılarak burası yeşil alan olsun denildi, öylece bırakıldı. Halbuki bir tarafta Gök Medrese ihya olmuş diğer tarafta Sivas Evleri Kalenin yüzünde harika bir görüntü olacaktı, harika bir oluşum olacaktı. Şahsi kanaatim; yazık oldu, olmaması gereken bir şey. Şahsen görevde olsaydım yapacağımız, devam ettireceğimiz en önemli işlerden bir tanesi, tarihi ve kültürel mirasımızı koruma adına bu projeyi mutlaka tamamlardım.

 2023 yılını düşünerek çağdaş bir Sivas olsun düşüncesi ile Türkiye sathında belediyelerde yerel yönetimlerde çalışmalar devam ederken, gayretler varken, biz Sivas olarak ne yapmalıyız derken bu proje yapılmalı idi, bu proje olmalı idi.

 O.K.: Orda bu evleri siz mi yapacaktınız, yani uygulamayı Belediye mi gerçekleştirecekti, yapılaşma nasıl meydana getirilecekti?

 O.S.: Vatandaşımız isterse ben yerime ben yapacağım derse projeyi verecektim ya da 155 tanesini de, ya Özbelsan yapacak satacaktı veya hani İstanbul’da yaşayan hemşerilerimiz var ya Sivas’ta yerimiz olsun diyenlere, Sivas evi, Sivas evi projesi böyle tarihi bir alanda arsa onlara satışı yapılacaktı. Diğer bir alternatifte Toplu Konutla ilişkimiz vardı o dönem onlara arsa vermiştik, projeyi onlara yaptırıp, değerlendirebilirdik. Yani çözüm noktasında çeşitli alternatifler vardı.  Ancak mahalle halkı kendi arasında örgütlendi, bildiğimiz insanlar örgütledi. Daha fazla alırız Osman Beyden, daha fazla isteyelim belediyeden düşüncesi ile yürütmeyi durdurma kararı için mahkemeye müracaat edince biz de projeyi durdurup mahkeme sonucunu bekleme kararı almıştık.

 O.K.: Şu anki durum hakkında neler düşünüyorsunuz, en azından basından takip ediyorsunuzdur mutlaka.

 O.S.: Yeşil alana kimse itiraz etmez ancak orda tarihi misyonu ayakta tutmak düşüncesi ile mutlaka bu proje devam etmeli idi.  Bu proje Osman SEÇİLMİŞ’in projesi değil bu proje SİVAS’ın projesi ve bu projeyi Osman SEÇİLMİŞ çizmedi Ağa Han Mimarlık ödülünü almış bir numaralı mimar Turgut CANSEVER çizdi, ehil eller hazırladı, altyapısı hazırlandı ve belli bir noktaya geldi ama birileri geldi bir kırmızı kalem çekti, işin şekli değişti, yazık oldu.

 Kuruldan biz gerekli izinleri aldık, kurul projeyi tasdik etti yani imar açısından hiçbir problem yok, sadece mülkiyet dokusunun çözümünde mahkeme bir kararına saygı gösterip bekleme kararı almıştık.

 Zaten mahkemeye verenlerde vebal içindedir bence, çünkü onlar hakkından fazlasını almak için gayret gösterdiler, yanlış yaptılar. Halbuki ben özellikle görev süresince benim hakkımı vermediler, hakkımı aldı dedirtmemek adına azami titizliği gösteriyordum, ancak bunu haksız siyasi olarak durdular.

 O.K: Peki o dönem devam etseydiniz, bu gün büyük ihtimal proje tamamlanırdı sanırım.

 O.S.: Kesinlikle, çünkü ben susamışlar konağını bitirdim ve abdi ağa konağını bitirdim. Bu iki konağı gezen insanlarımızın bıraktığı izlenimler o insanların rahatlıkla hayranlıkla bu Sivas evlerini gezip görmelerini ben çok müspet bir şekilde gördüm insanların üzerinde.  Bunun ihtiyaç olduğunu ve bu konuda sorumlu olduğumu hissettim ve onun için o projeye duyarlı kaldım doğrusu. İdealim oydu ama Allah ruhsat vermedi, böyle oldu.

 O.K.: Gelecek dönemlerde diyelim ama bu gün diyelim orası yeşil alan olarak kaldı, tüneller dehlizler ortaya çıkarıldı, tamamlandı bitti diyelim, peki ya gelecekte o proje oraya uygulanabilir mi?

O.S.: O tüneller ve dehlizler arkeolojik sit alanında, kazı yapılacak alan içerisinde bu bir, ikincisi; arkeolojik kazı yaptırmak kolay mesele değil, oyalanmayalım işimize bakalım o makyaj bir itiraz. Kazı yapmak kolay değil, benim şahsi kanaatim bu proje olmalı ve devam etmeli, inşallah devam eder.

 O.K.: Kamuoyunda bir Osmanlı evleri, sadece Türk İslam medeniyeti deyince bir Osmanlı mı var şeklinde ya da Selçuklu dönemi ve Cumhuriyet dönemi mimarisi de uygulanamaz mı gibi sorgularda var.

 O.S.: Uygulanacak projedeki evler, Sivas evleri, bunların tamamının özelliklerine sahip zaten, bunlar iç içe girmiş yapısal bir bütünlüktür, hiçbirini birbirinden ayıramazsınız. Zaten rahmetli mimarımızın özelliği de bu konuyu çok iyi bilmesi.

 O.K: Başkanım Projenin görseli veya konu ile ilgili herhangi bir bilgi belge var mı, bir maketi vardı belediye binasının girişinde duran, şimdi oda kayboldu, bunu şunun için soruyorum,  kamuoyu projeyi görmediği için doğru yanlış kim ne derse o yönde yönleniyor?

 O.S.: Hiç adetim değil, öyle bir talebimiz olmadı bu projemizin bir örneği bende olsun gibi bir düşüncemiz olmadı o dönem hepsini orda bıraktık, arşivlerde mutlaka vardır. Biraz ararsak belki doküman bulabilme şansımız olur şayet bir şeyler bulabilirsem ben size ulaştırmaya çalışacağım. Seçimlerde bizim büyük projelerimizden biri idi.

 O.K: Başkanım birde son dönem yapılan restorasyonlar var bu konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Bir Çorapçı Hanı mevzuu var ki, nerdeyse restorasyon adı altında tamamı yıkılıp yeniden yapıldı.

 O.S.: Bir defa eski binalarımızın restore edilip ortaya çıkması harika bir şey, yapanlara teşekkür ediyoruz, Allah razı olsun. Ancak yani teknik şartnamelere, işin usulüne uygun yapıldı mı yapılmadı mı ben bunu bilemiyorum, yakından inceleme imkanım olmadı.

 Mesela Gök Medrese hakikaten işin bilimsel niteliğinde restorasyon ve restorasyon projesine uygun yapıldı mı, kaliteli malzeme kullanıldı mı, kullanılmadı mı bunu bilemiyorum ama görüntü itibari ile temiz bir bina görünüyor.

 O.K.: Birde binaların üzerine basınçlı hava ile kum püskürterek temizleme yaptılar, bu ne kadar sağlıklı?

 O.S.: O konuyu uzmanların cevaplaması lazım benim Şahsi kanaatim meydandaki yeşil doku bozulmamalı o ağaçlar kesilmemeli idi çünkü o ağaçlar bir noktada rüzgarı ve rüzgarın getirdiği tarassubatı engelliyordu, o ince toz zerrecikleri o binalara çarpıyordu, yıllar sonra aşınmalar meydana geliyordu binalarda, bu olmamalıydı,  şimdi bu aşınmalar biraz daha hızlanacak, yüz yıl gidecekse şimdi yetmişbeş yıl gidecek. Buna dikkat etmek lazım, birde sorduğunuz soruda cevap vermek için bilmek lazım bilmeden cevap vermek yakışmaz insana, ben gerçekten gündemdeki konuları takip edemiyorum.

O.K.: Yani bundan şunu anlayabilir miyim, demek oluyor ki gelecek dönem sizi aday olarak göremeyeceğiz.

 O.S.: Elbette her işin bir zamanı var, her işin bir sonu var ama bizler teşkilatçı insanlarız, bizde bir esas var görev istenmez görev verilir, yani teşkilatımız ne derse herkes onun gereğini yapar, birde bu konuyu konuşmak için henüz erken. Her şeyin hayırlısını diliyoruz, Allah cümlemize iyilikler versin.

 O.K: Peki başkanım son olarak söylemek istediğiniz bir şeyler var mı? Gelecekte nasıl bir Sivas hayal ediyorsunuz?

 O.S.: Son olarak söyleyecek çok şey var, Allah hepimize yardım etsin, herkesin idealleri var herkesin gelecek için hedefleri var bu olmalı doğrusu. Benim ideallerimden bir tanesi Sivas’ta kişi başına düşen gelirin çok yüksek rakamlara ulaşması, şahsi kanaatim şuan ikibin dolar üzerinde bir gelir var, bu rakam on – onbeşbin dolar olmalı. Bu rakamlara geldiğiniz zaman çok farklı bir Sivas ortaya çıkacaktır. Kişi başına düşen para gelirinin az olduğu bir şehirde, modern bir şehir ve her tarafı gayet iyi yapılmış, yapısal bütünlük sağlanmış, ihtiyaçlara cevap veren bir ortam meydana gelmiş olamaz. Mutlaka biz daha zengin olmalıyız, daha imkanlı olmalıyız. Bunun içinde elbette özel sektör çok önemli yani özel sektörün canlanması lazım, organize sanayinin çok iyi işlemesi lazım, inşaat sektörünün çok canlanması lazım, inşaatçıların Sivas’ta önünün açılması lazım, esnaf iyi çalışması lazım. Yani Sivas’a para gelirinin artması gerekiyor.

 Siz şimdi Belediyeyi tarif et bana dediğiniz vakit cevabı şu, halkın medeni ihtiyaçlarını karşılayan kurumdur dersiniz. Halkın medeni ihtiyaçlarının dışında birçok ihtiyacı var, kitabi tarifi bu ama doğumdan ölüme kadar insan ve ihtiyaç olunca belediye orda demektir. Bunun mutlaka halledilmesi gerekir, bunu halledilmesi içinde toplumun temel sıkıntılarının, problemlerinin giderilmesi gerekiyor.

 Bir Almanya ziyaretim olmuştu, bulunduğumuz yerde hemşeriler belediye meclis üyesi imiş beni belediye başkanı ile tanıştırmak istediler, randevu almışlar, tamam gidelim dedim ve gittik. Belediye binası bizim Aynalı Çarşı gibi cam kaplamalı bir bina, neyse kapıyı bulduk, zili çaldık bekçi geldi, binaya girdik ama bomboş bina yukarı çıktık, birkaç memur var bilgisayar başında çalışıyor ama kimse yok. Sonra anlıyorsunuz ki insanların belediyeye ihtiyacı kalmamış. Eğitim sıkıntısı yok, ulaşım sıkıntısı yok, ekonomik sıkıntısı yok, sağlık problemi yok efendime söyleyim işsizlik problemi yok, insanların belediyeye ihtiyacı yok. Onun için belediye boş. Ama bizim belediyeye geldiğiniz vakit başkanımızın başı kalabalık, işsizlik had safhada, ben açım diyenler, bana şu lazım, yakacak lazım falan diyenlerin sayısı azalmıyor yani.  O zaman çözüm ne olmalı, işte çözüm kişi başı düşen gelirin artması lazım.

 İşte bu noktada Belediyenin yatırımcılara destek olması onların önünü açması lazım, özellikle inşaat sektörünün önünün açılması lazım. Özellikle dışarıdan gelen müteşebbisler ve onlara verilecek olan yasal destekler ve özel desteklerin mutlaka olması gerekir.

 Söylemek istediğim şey o ki sizde söylediniz özellikle belirtmek istiyorum; 2023 yılı Cumhuriyetimizin 100. yılı münasebeti ile tüm şehirlerde gelişmişlik adına bir hareket var bizim Sivas’ta da, tarihi yönden, turizm yönünden, termal kaplıca turizmi yönünden, belediye çalışmaları yönünde, elbette ki çok iyi şeyler yapılmış en üst seviyeye gelinmiş bir şehir olmalıyız.

 O.K.: Başkanım bu noktada komşu illere zaman zaman yaptığımız ziyaretlerde bir Malatya’nın bir Kayseri’nin alıp başını gitmiş olmasına gıpta ile bakıyoruz, o gelişmişliği o çalışmaları yakından görünce, tabi doğal olarak aynı şeylerin Sivas içinde yapılmasını istememenin hakkımız olduğunu düşünüyorum.

 O.S.: Gerçekten öyle, elbette ki bu şekilde düşünmeniz hakkınız, birde madalyonun diğer yönüne bakmak lazım ki Sivas’ta da diğer şehirlere nazaran iyi şeyler yapılıyor ama istiyorsunuz ki daha iyisi olsun, haklısınız daha iyisini istemekte. Ancak şunu da atlamamak lazım mesela ulaşım sıkıntısını çözmek için mutlaka bir raylı sistem lazım özellikle üniversite ile şehir arasında ama ölçüyorsunuz biçiyorsunuz rantabl değil, ekonomik değil, siz bu yatırımı yaptığınız takdirde ekonomik değil, maliyeti kurtarmayacak. Bunun içinde biraz daha gelişmişlik düzeyimizin artması lazım, çok çalışmamız, çok üretmemiz lazım.

 Birde tabi Sivassporumuz var ki her platformda her zaman sonuna kadar destek olmamız lazım o bizim dışarıya açılan penceremiz bu nedenle elimizden gelen her türlü desteği ona vermemiz lazım. Ben geldiğiniz için, zaman ayırdığınız için teşekkür ediyorum.

 O.K.: Özellikle bu konuda sizin emeğiniz çok, Sivassporun bu gün bu noktada olmasında katkınız inkar edilemez, ben bir kez daha teşekkür ediyorum bana zaman ayırdığınız için.



Anahtar Kelimeler:
Bir dost
20.10.2013 10:52:23
bu kale projesi kadar , taşhana da el atılmalı , taşhan yapısı itibari ile butik otel olmaya müsait , altındaki dükkanlara zamanında tapu verildiği gibi bir söylenti var vakıf mülküne nasıl tapu verilir , eğer böyle bir yanlış yapılmışsa kamulaştırılıp , madem sivas kültür ve truzim şahri olacak , butik otele dönüştürülüp hizmet vereli , üst kat otel alt kat otel restaurantı şeklinde ,tüm dükkanlar boşaltılmalı, böyle bir proje sivasımıza gerekli

ahmet mert
23.11.2013 18:12:11
sivasın basına gelmiş en kötü seysin