İKİ ARADA BİR DEREDE SİYASETİMİZ...

İKİ ARADA BİR DEREDE SİYASETİMİZ...

İçlerinden kimi Türk bayrağından rahatsız oldu, kimisi dar-ül harp ilan etti Ülkeyi ve Cuma namazı kılınmaz dedi.Kimisi kâfir cumhuriyet deyip kamu kaynaklarının talan edilmesi kâfir düzeni zayıflatmaktır diyerek helal kıldı...

Türk sağı
Türk solu
Türk milliyetçisi
Türk İslamcısı.
Neden millileşemedi bu akımlar?

Rusya kökenli sol, başta Çin olmak üzere pek çok ülkede milli ve kültürel evrime uğradı. Fransız Solu, İngiliz Solu, Alman Solu herbiri bir ekol olurken bizde neden Rus ve Çin Solu güdümünde siyasallaştılar, kendi kültür ve kimliğini inkara kalkıştı? Sınırlar kalksın, halkların kardesliği, savaşma seviş gibi ütopik sloganlara  sarıldı.Örgüt isimlerinden bile bu karakomik durum ortada; MLKP marksiz Leninist kominist parti Maocular gibi. 

Günümüzde gelinen nokta sözde solcular Amerikancı oldular.En garabet durum da bu zaten.Oysa hars dediğimiz kültürümüz içerisinde yani Türk Kültürü içerisinden şahane bir Türk Solu çıkarabilirdi bu topraklar. Yunus Emre' den, Mevlana'dan, Bektaşilikten beslenen bu topraklar sol için dünyaya ekol olabilecek bir felsefe gelistirebilirdi. Çatışma kültürüne dayalı, ayrılıkçı hareketlere mesafe koyamamış sol; Atatürk milliyetçiliği'den de kopunca ülke için umut olmaktan uzaklaşmıştır.

Merkez sağ partiler çok mu yereldi?Onlarda semayenin, liberallerin kapitalistlerin elinde oyuncak oldu.Her mahallede milyarderler yaratacağım deyip milli uçak fabrikalarına kilit vuran da bunlardı.Benim memurum işini bilir diyerek bürokratik yozlaşmaya yol açanlar bunlardı.Serbest piyasa ekonomisi ve yanlış özelleştirme politikaları ile ekonomik felaketlere yol açanlar merkez sağ partiler oldu.Cumhuriyetin kuruluş felsefesinden uzak, halktan kopuk, kendi türedi zenginlerini oluşturanlar da merkez sağ partilerdi.

Peki Siyasal İslamcılarımız? Onlar çok mu masum?Solcular gibi Türklüğe alerji beslediler.Arap kültürünün din gibi algılanmasında ön ayak oldular. Şii İran ile Suudi Arabistan arasında sıkışıp kaldılar. Söylenildiği zaman inkar edilsede gerçek bu idi.Oysa Alparslan'ın "Biz bidat nedir bilmeyiz , saf ve temiz bir milletiz, o sebeple Allah bizi seçilmiş kıldı" lafı üzerine kurgulansaydı islamımız siyasilerimizde böyle olmazdı.Merkez sağdan farksız liberal politikalar benimsediler. İçlerinden kimi Türk bayrağından rahatsız oldu, kimisi dar-ül harp ilan etti Ülkeyi ve Cuma namazı kılınmaz dedi.Kimisi kâfir cumhuriyet deyip kamu kaynaklarının talan edilmesi kâfir düzeni zayıflatmaktır diyerek helal kıldı haramı kendisine.Halka bir lokma bir hırka ve şükür telkini verdi ama yaşantıları ile altlarında jeeplerle lüks hayatları ile örnek olamadılar. Cemaatler ve tarikatları bunların eliyle büyütülerek kadrolaşmalarına göz yumdular.Cumhuriyetle hesaplaşmak isteyen kim varsa bunların yanında eyyam yaparak yer aldı.

1789 Fransız ihtilalinden sonra milliyetçilik akımı en çok Osmanlıyı etkilemiş olmasına rağmen Milliyetçilik kavramı ile en geç tanışan millet Türkler olmuştur.Ancak bir türlü kendini fikri altyapıya konumlandiramadı.Yusuf Akçura, Ziya Gökalp gibi kültürel milliyetçilik mi? Nihal Atsız gibi Türkçülük mü? Necip Fazıl, Arvasi gibi Türk -İslam sentezi mı?Bir türlü karar veremedi Türk milliyetcileri.Ya muhalif kaldı ya da sağ sol farketmez iktidarların yanında yer almayı seçti.Kendi içerisinde ekonomik politikalar geliştiremedi.Halka refah vaadeden söylemleri olmadı veya duyuramadı.Fikri ve ideolojik alt yapısı olmasına rağmen bir türlü Türk siyasetinde alternatif olamadılar.

Sözün özü; Milli Sola, Milli sağa, milli İslamcıya ve gerçek Milliyetçi siyasete ihtiyacımız var.



Anahtar Kelimeler: ARADA DEREDE SİYASETİMİZ...