HÜZÜR ŞEHRİ

HÜZÜR ŞEHRİ

HÜZÜR ŞEHRİ

İnsanlar üzgün?

Neden bilinmez ülkemin, memleketimin üstünde hüzün bulutları geziyor.

Evdeyim içim daralıyor. Dışarı çıkıp nefes almak istiyorum.

Kapıdan çıkar çıkmaz yağmur yüklü kara bulutlar karşılıyor beni.

Her an yağabilecek şekilde geziniyorlar ucsuz bucaksız gökte.

Dilime bir şarkı doluyorum. Kendimi dinleyerek çıkıyorum yola.

Her zaman ki marketçi abi yerinde değil?

Beni düşünceli bir teyze karşılıyor yolda. Yüzünde hüzün, üstünde yük var sanki?

Soramıyorum teyze nasılsın neden yorgunsun diye. Neden bilinmez insanlar tanımadıklarıyla  eskisi gibi dertlerini paylaşmıyor artık?

Belki de en iyi o tanımadığın insan yardım edicek sana?

Güvenemiyor kimse güven artık sadece bir sokak adı?

Kimse konuşmadan paylaşmadan yürüyor sokakta.

Kiminde geçim sıkıntısı, kimin de sınav kaygısı...

Kimi evine ekmek götürmek derdinde, kimi  ekmek götürecek ev?

Yolda balık satan bir amcaya ilişiyor gözüm.

Yavaşca yaklaşıyorum yanına. Yüzü yılların yorgunluğundan kırışmış.

Her bir kırışıklıkta bir tecrübe, her bir kırışıklıkta bir yaşanmışlık saklı?

Konuşmuyor amca kimseyle. Ne balıklarını satmaya çalışıyor. Ne kimseye bakmıyor.

İçimden o balıkların hepsini alıp ?hadi amca bugünlük bu kadar sen artık evine git? demek geçiyor.

Sessizce ayrılıyorum yanından. Bu karanlık şehir yorgun insanlarla dolu.

Girenler gülmeyi unutuyor sanki.  Kimse yaşamıyor gibi.

Mutlu insanlara özlem duyuyorum. Hüzün şehiri?.



Anahtar Kelimeler: 0