HEPİMİZ AYRI HAVALARDAYIZ

HEPİMİZ AYRI HAVALARDAYIZ

HEPİMİZ AYRI HAVALARDAYIZ

Kendi evimiz ve şahsi eşyalarımız haricinde, toplumla ortak kullandığımız ihtiyaç alanlarını gamsız bir şekilde, maalesef hoyratça kullanıyoruz.

Yaz akşamları, ekseriya hafta sonları ailece gittiğimiz parklar. Hele birde piknik yapmışsak eğer, orada bulunan uyarı tabelalarına aldırmadan, yediklerimizin ve içtiklerimizin çöpünü düşüncesizce bırakıp gidiyoruz.

Doğaya ve insana verdiğimiz zararın pek farkında değiliz. Eğer her bir yanlış  davranışımızın gerçek anlamda bilincinde olsaydık. Evimize gösterdiğimiz hassasiyeti, az birazcık sokakta, piknik alanlarında göstermiş olurduk.

Aklımdan çıkmayan o kadar görsel ayrıntı var ki. Gündelik hayattan alınmış örnekleriyle. Aklımın içinde dolanıp duran sorularla.

Bencilce davranışlarımız uğruna, gittikçe daha da bencilleşen ruhumuzla beraber. Bir bukalemun gibi değişimler yaşatıyoruz. Hem kendimize, hem hayatımıza ve de çevremize?

Gerçekleri anlatabilmek, hele de anlaşılmak zordur? Yaşadığımız hayata bakıyorum da, içimden kendimce düşünmeden edemiyorum. Gerçeklerin farkına varabilseydik. Belki de hayat hepimiz için daha başka olurdu?

Dünyadaki sorunlar, bizlerin aşırı isteklerinden kaynaklanıyor hep. Bu sözü her ne kadar, kulak arkası etsek de gerçek bu.

Yeşil alanlara verdiğimiz zararlarla, her geçen gün şehirlerimiz ve kasabalarımız beton yığını haline geliyor. Çıkarlarımız uğruna hoyratça hareketlerimiz yüzünden, kaybeden hep bizler olmuyor muyuz?

Yeşilliğin düşmanı gibi ağaçları kesiyoruz. Ne için, beton binalar uğruna. Ama asıl zararı her ne kadar kabul etmezsek de, kendi sağlığımıza veriyoruz. Yani kendi kendimizin düşmanı oluyoruz bir yerde. İşte asıl toplumsal sorunu, kendi bilinçsizliğimizin içinde kendimize yaşatıyoruz.

Küresel ısınma diyerekten, dünyanın dengesinin değiştiğinden bahsederiz hep. Mevsimler bile eskiye nazaran, çok farklılık yaşatır bize.

Neden acaba, hiç düşündük mü bunu? Buna sebebiyet veren biz insanoğlu değil miyiz?

Yapboz misali bir yandan yapıyoruz. Diğer yandan ise ne kendi sağlığımızı düşünüyoruz. Ne de doğanın kırılgan ve bozmaya yüz tuttuğumuz dengesini düşünüyoruz?

Kendimizi, başkalarına dört dörtlük bir insan olarak tanıtmayı çok severiz. Lakin iş görselliğe geldi mi, bin bir türlü bahaneyle, mazeretlerimiz emrimize amade bekliyor bizleri. Gün geçmiyor ki, birine denk gelmiyelim?

İnsani hayat, iyiliği doğaya ve çevresine hedeflemekten ibarettir. Herkese mutlu, sağlıklı ve sağduyulu bir yaşam?



Anahtar Kelimeler: 0