EKONOMİ BİLMEYENLER VERGİ MÜFETTİŞİ OLACAK

EKONOMİ BİLMEYENLER VERGİ MÜFETTİŞİ OLACAK

EKONOMİ BİLMEYENLER VERGİ MÜFETTİŞİ OLACAK

Maliye Bakanlığı 27 Mart 2013 tarihinde yayımladığı Vergi Denetim Kurulu Yönetmeliği`ndeki değişiklik ile işsiz öğretmenlere vergi müfettişi olma yolunu açtı. Artık maliye, hukuk, işletme hakkında en ufak bir bilgisi olmayan insanlar vergi müfettişi olabilecekler. Yapılan değişiklikle, tüm mühendislik dallarından mezun olanlar, eğitim, fen ve edebiyat fakültelerinin matematik, istatistik, fizik, kimya, biyoloji, fen bilimleri, fen teknoloji bölümleri mezunları da vergi müfettişi olabilecek.

Hükümetin öğretmen sendikaları ve medyanın baskısından yılması sonucu oy kaygısı ile uyguladığı bu değişiklik hem büyük bir adaletsizliğe hem de vergi denetiminde aksamalara yol açacaktır. Hayatı boyunca vergi nedir sorusuna muhatap olmamış en basit düzeyde bile iktisat, işletme, hukuk dersi görmemiş bu insanların vergi müfettişi olamayacağının farkında olan hükümet çareyi bu yeni alınacak gruba özel kurslar vererek ekonomi öğretmekte bulmuştur. Yapılan değişiklik ile artık bu işin eğitimini almış İİBF mezunları yerine hiçbir eğitim almamış öğretmenler atanacaklar ve kurum içi eğitimlerle bu insanlara ekonomi öğretilecektir. Vergi müfettiş yardımcılığı kadrosunun dörtte biri bu kesimden alınacak olup tamamen farklı ve maliye ile alakasız bir sınav ile atamaları yapılacaktır.  Burada hükümetin iş bilen eğitimli insanları değil iş bilmeyen insanları tercih etmesinin tek nedeni oy kaygısı gütmeleridir. Hükümetin bu konuda gerekçesi ise öğretmenlerin istihdam sorununu çözmek gibi uyduruk bir bahaneden öteye gidememektedir. Burada Maliye Bakanı başta olmak üzere hükümete birkaç soru sormak gerekir.

1)      Her atama döneminde dağıtılan kadrolardan en büyük payı alan öğretmenlerin istihdam sorunu var ise 350 bin atama bekleyen İİBF mezununun atama sorunu yok mudur? 2012 yılında öğretmenlere verilen kadro sayısı 40-50 bin civarı iken İİBF mezunlarına verilen kadro sayısı sadece 722 olmuştur açıktan alımlarla ise toplamda 4 bini geçmemiştir.

2)      İstihdam sorunu yaşayan insanların polislik, katiplik, bilgisayar işletmenliği gibi düz memur kadrolarına atanması mümkün iken neden uzmanlık gerektiren vergi müfettişliği gibi A grubu kadroya atamaları yapılmaktadır?

3)      Belediyeler KPSS şartı koymadan el altından binlerce personel alırken neden işsiz üniversite mezunları bu alana yönlendirilmemektedir?

4)      Ülkemizde KPSS giren insanların üçte birini oluşturan İİBF mezunlarının istihdam sorununu çözmek içinde bu insanları öğretmen kadrolarına atamanız mümkün müdür?

5)      Öğretmenler ortalama 80 puan barajını geçtiklerinde atanabiliyorlar peki kendi alanından 80 puan üzeri alamamış insanların kendi alanlarında bile çalışmalarını uygun görmediğiniz halde neden hiçbir bilgi sahibi olmadıkları başka bir alanda istihdam edilmelerini uygun görüyorsunuz?

6)      Eğer kimyager, biyolog vs. vergi müfettişi olabiliyorlar ise neden İİBF var? Maliye Bakanlığında müfettiş olabilmek için ekonomi ve hukuk bilgisine gerek yoksa İİBF fakültelerinin kapanması gerekmez mi? Burada yapılan umut tacirliği değimidir?

7)      İş bilen eğitimli insanlar işsiz gezerken hiçbir bilgisi olmayan insanları kuruma alıp eğitmek hem devlet bütçesine bir yük hem de 4 yıl boyunca eğitim almış bu insanlara haksızlık değil midir?

8)      Devlet iş bilmeyen insanları alıp kurum içi kurslarla eğitecekse üniversiteler neden var?

9)      Öğretmenlik vergi müfettişliğinden daha basit bir meslektir, öğrenmesi daha kolaydır diğer işsiz üniversite mezunlarını da öğretmenlik mesleğinde istihdam etmeye yüreğiniz yeter mi?

10)   Vergi müfettişliği kadrolarının yüzde 55 ini İİBF den, yüzde 25 ini öğretmenlerden alacaksınız. Peki neden aynı görev için farklı sınav açıyorsunuz. Neden bu iki grubu aynı sınava sokamıyorsunuz? Aynı görev için farklı sınavlar uygulamak adil midir?

11)   Resmi rakamlara göre öğretmen kadrolarının yüzde 95 lik kısmı doludur, sadece yüzde beşlik boş kalan kadrolar için 50 bin ihtiyaç görülmektedir. Ücretli ve sözleşmeli öğretmenlerinde çıkarılması ile bu sayı 150 bin civarında olacaktır. Her yıl atanan öğretmen sayıları dikkate alındığında en geç 5 yıl içerisinde MEB in öğretmen kapasitesi dolacaktır. O zaman bütün öğretmenleri başka alanlara mı kaydıracaksınız bu sağlıklı bir çözüm yolumudur? Öğretmenlerin istihdam sorununu çözmenin yolu başka fakülte mezunlarının haklarını gasp etmek midir? Yoksa Eğitim Fakültelerine yeni öğrenci alımını durdurmak mıdır?

12)   İşsiz İİBF mezunlarına özel sektörü işaret eden maliye bakanının Türkiye?deki en büyük sektörün dershane sektörü olduğundan haberi var mıdır? İşsiz İİBF mezunlarına özel sektörü işaret eden hükümet öğretmenlere neden aynı yolu gösteremiyor? Ya da işsiz insanlara özel sektörü gösteren hükümet üyelerinin özel sektör şartlarından haberleri var mıdır?

13)   İşsiz İİBF mezunlarına sizin alanınızı başkalarına peşkeş çekiyoruz sizde özel sektörde köle olun demek vicdanimidir?

14)   Belediyelere şaibeli şekilde doldurulan 80 bin sözleşmeliye seçim yatırımı olarak kadro verilirken devletin bütçesi varda, öğretmenleri ya da İİBF mezunlarını kendi alanlarında istihdam etmeye gelince mi devletin bütçesi yetmemektedir?

Birkaç soru da medya ya ve muhalefete sormak gerekir;

1)      Bir iktisat mezunu öğretmen olarak atansa muhalefet ve medya kıyameti koparır peki öğretmenin vergi müfettişi yapılmasına neden sessiz kalınmaktadır?

2)      Böylesine adaletsiz ve saçma bir uygulamayı öğretmene yeni iş umudu diye süsleyip veren medya bir iktisat mezunu öğretmen olarak atansa haberi yine aynı şekilde verir miydi?

3)      Muhalefet partilerinin bu konuyu gündeme taşımama nedenleri oy kaygısından mıdır?

4)      Medyanın bir adaletsizliği gündeme getirmesi için illaki sendikalardan paramı alması gerekir?

5)      Hem devlet bütçesinin böylesine gereksiz bir uygulama için ziyan edilmesi, hem devlet kurumlarına vasıfsız personelin alınması hem de 350 bin İİBF mezununun haklarının gasp edilmesi neden muhalefetin ve medyanın gündemi olmuyor?

Sonuç olarak yukarda ki sorulara 350 bin İİBF mezunu cevap beklerken şunu da belirtmek isterim ki bizim öğretmenlerle ya da başka gruplarla bir derdimiz yoktur bizim tek derdimiz adil bir düzen ve herkesin hak ettiği kurumda istihdam edilmesidir. Öğretmenlerin ya da İİBF mezunlarının istihdam sorununu çözmenin yolu bu insanları alan dışı kadrolara atamak değil eğitim aldıkları kadrolarda istihdam etmektir, ihtiyaç fazlası mezun var ise de bunları istihdam edebilmek için yeni fakülteler açmanın ve öğrenci alımının durdurulması gerekmektedir.  Gelişmekte olan ülkemizde sağlık ve mühendislik alanında büyük eleman sıkıntısı yaşanmaktadır ayrıca adaletin topal olduğu ülkemizde hukuk fakültesi ihtiyacı da mevcuttur. Devletin gittikçe büyüyen ve sosyal bunalıma dönüşen istihdam sorununu çözmesinin yolu biran önce İİBF, FEF ve Eğitim Fakültelerine öğrenci alımını durdurup yeni açılan üniversitelere sağlık, hukuk ve mühendislikle ilgili bölümler açmalarından geçmektedir. İstihdam sorununun kökü eğitim sistemine dayanmaktadır. Maliyete göre değil ihtiyaca göre fakülteler açılırsa ilerde bu sorunlar hiç yaşanmayacaktır.

Unutulmamalıdır ki iş bilenin kılıç kuşananındır, işi ehline vermeyen yöneticiler hem bulundukları kuruma büyük bir kötülük yapmaktadırlar hem o kurumdan hizmet alan milyonlarca insanın hakkına girmektedirler. Vicdanı olan her insanında yukarda söylediklerime hak vereceğini düşünüyorum yeni bir konu ve yeni bir makalede görüşmek dileğiyle?

 bekir_yildiz58@windowslive.com



Anahtar Kelimeler: 0