Biyolojik bir varlık olarak dünyaya gelen çocuğun duygusal, zihinsel ve ahlaki olarak yetiştirilerek toplumsal bir varlık haline getirilmesi gerekmektedir. Sağlıklı çocuk eğitiminin temel koşulu, çocuğu mutlu kılmakla başlar. Bunun için çocuğun eğitimini doğal olarak üstlenen anne ve baba ile gönüllü olarak çocuğun eğitimine talip olan öğretmenin, çocuğun mutlu olacağı sevgi ve güven ortamını kurması gerekir.
Çocuk eğitiminde, anne ve babanın farklı rolleri vardır. Anne, sevginin sembolü; baba, güvenin kaynağıdır. Annenin çocuk eğitimine etkisi, başlıca; çocuğu bağımsız düşünme, adaletli hareket etme ve kendi kendine karar verme olarak belirtilmiştir. Çocuğu geleceğe hazırlamada baba ne kadar sorumlu ise anne de en az o kadar sorumludur. ?Bana iyi bir anne verin, size iyi bir dünya kurayım? ya da ?çocuk eğitimine annesinden başlayınız? sözleri bu bağlamda ne kadar anlamlıdır. Ailenin ve çocuğun koruyuculuğu babanın sorumluluğundadır. Birbiriyle uyumlu, ortak duygu ve düşünceye sahip ebeveynlerin çocukları, kendilerini daha güvende hissederler. Becerilerini ortaya koymada tereddüt göstermezler. Bilgi ve becerilerini ortaya koyarken ailesinin her zaman onun yanında ve ona destek olacağını çok iyi bilir.
Anne - baba çocuğa gereken ilgiyi göstermelidir. Sanayi toplumu olma yolunda ilerleyen ülkemiz insanı, en değerli varlığı olan çocuğuna gereken ilgiyi gösterememektedir. Evde ebeveynler çocuğun ilgisini çekecek konular açmalı, onların fikirlerini almalıdır. Okulundan eve gelen çocuk bir müddet dinlendikten sonra anne veya babasının kontrolünde, oyun havası içinde yapılan etkinlikler gözden geçirilmeli, o gün okulda ve sınıfta olanları anlatması için çocuğa fırsat vermelidir.
Çocuğa kazandırılacak güzel davranışlar sözden ziyade ?örnek? olunarak verilmelidir. Okuma alışkanlığı kazandırılacak çocuğa bu işi en iyi öğretmenin yolu, evde kitap okumak ve kitaba değer verilmesiyle sağlanabilir. Küçük yaştan itibaren çocuğu kitaba özendirici hikaye, masal okunmalı, gerekirse çocuğa anlattırılmalıdır.
Çocuk eğitiminden sorumlu olan kişilerin ortak hareket etmesi de önemli ilkeler arasında yer alır. Annenin doğru dediğine, baba yanlış dememelidir. Bu görüş farklılığının çocuk farkına varırsa, onu kendi çıkarına kullanma yoluna gidecektir.
Anne bir şeyi yasakladığı zaman, baba yapılmasını uygun bulursa, baba bir şeyi uygun bulmadığı için yaptırmadığında, anne karşı çıkarsa, çocukta olumlu alışkanlık ve davranışların gerçekleşmesi güçleşir.
Aile yönetiminde anne- baba demokratik ilişkiler içinde olan çiftler olmalıdır. Ailede, çocukta söz hakkına sahip olmalıdır. Akşam yemeğini yedikten sonra belli bir süre o günkü olanlar konuşulmalı, aile bireyleri sevinçlerini, mutluluklarını, sıkıntılarını dile getirebilmelidir. Sıkıntılara karşı alınacak tedbir ve çözüm yolları, ortak kararla belirlenmelidir. Böyle bir yaklaşım sonucu çocuk, kendine değer verildiğini daha iyi anlayacak ve aile içinde güven ortamı kazanacaktır.