ADRESİN ADI YİNE SİVAS

Ana caddelerin yanı sıra her geçen gün beton binalar uğruna yeşilliğe düşmanmışız gibi yeşilliği yok ederek, yükselen binaların ardında kalan arka mahallelerin sorunları dile getirilmiyor. Bir şehri oluşturan mahalleleridir. Ve bizler sadece görünen yüzüyle ilgileniyoruz, haliyle de sorunlarımıza hep yüzeysel bir bakış açısıyla bakmış oluyoruz.

Birçok hayatlar var, görünmeyen yüzüyle yardım bekleyen. Nice sorunlar içerisinde, yaşamlarını sürdüren onca insanlar var, arka mahallelerde.

Herkes şehrin merkezinde, apartmanlarda oturmuyor. Lüks binalar içinde de yaşamıyor. Kimsenin hayatı dört dörtlük değil, amma velakin eşitsizlik almış başını gidiyor.

Şehrimizin, ne hikmetse çözüm bulunamayan sorunları ve sorularıyla bizlere değişmez adresin adı Sivas dedirtiyorlar.

Her bir seçim zamanımı hatırlanır, yaşadığımız şehirlerin ve insanların sorunları. Kimileri koltuk derdinde, kimileri ise ha babam kendilerini övüyorlar ağızlarda sakız çiğner misali. Bir araya gelerek boy gösterircesine. Yani anlayacağımız şu ki, bu sıralar epey yoğunlar.

Seçimden seçime gündeme getirilen sorunlar, birazcık onlara zahmet oluyor ama gerçeğin farkına varmaları gerekmez mi artık. Bu kadar cık da zahmetin altına girsinler gayri!

Halk sıkıntıyı çekerken, birileri oh ne âlâ bu devranın keyfini sürüyor. Kimse görmez, kimse bilmez hesabı yaşıyorlar. Bu düşünce içinde yaşayanlar ancak kendilerini kandırmaktan ileriye gidemiyorlar.

Nasıl iki elin sesi varsa, her birimiz sessizliğe karşı ses olduk yazılarımızla.

Siyaset açısından şöyle bakıyorum da, düşüncelerin ve çıkarların bir bukalemun gibi şartlara ve ortama göre nasılda değişkenliğe uğratıldığı bir ülkede yaşıyoruz. Adaletsizliğin en çarpıcı örnekleriyle hem de.

      Bugünkü durdukları noktaya bakıyorum da, bu duruma kendilerini nasılda kaptırmışlar. Çıkarcı ilişkiler arasında bunca gelişen durumlar ve tavan yapan egolarına artık bir yerde şaşırmıyoruz.

      Geçip giden hayatımıza baktıkça, tüm çabamız ve temennimiz Sivas için, halkımız için ve bir başka dem, bir başka baharda dememek için.

      Mevsimlerin kıştan bahara, bahardan yaza döndüğü gibi dilerim, sıkıntılı günlerimiz de tez vakitte gelip geçer.

      Halk olarak, halkın sesi olarak dileğimiz bu. Daha iyi bir gelecek düşüncesiyle, birazda yetkililerin olumlu tavır sergiliye bilmeleridir. Geleceğe doğru adım adım ilerleyebilmek için. Düşünceleri hayata geçirebilmektir, yapılandırarak ve gelişimi sağlayarak ve de daha kaliteli bir yaşam hepimizin tek dileği.

      Tüm kalbimle? Buna ihtiyacımız var?