* “Bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan”

* “Bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan”

“…

“Kardeşler!” deseydim “Kardeşlerim!”

“Bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan

“Bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan

Bakın yaklaşıyor…”

yazık, şairler kadar cesur değilim

…”                              (İsmet ÖZEL)

 

Ülke olarak seçim sathına girmiş bulunuyoruz, Sayın Cumhurbaşkanımızın işaret buyurduğu üzere, genel seçimler 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak. Cumhurbaşkanı ile birlikte etkisiz ve yetkisiz milletvekili seçimini de yapacağız.

Gelecek ya da gelmesi planlanan yatırımlar bakımından, Cumhurbaşkanından ziyade milletin vekillerinin seçiminin bizi daha çok ilgilendirdiği kanısı ile bu yönde bir şeyler yazmanın daha doğru olacağı düşüncesindeyim.

Şehir ölçeğinden bakacak olursak, her defasında olduğu gibi eleştirecek, adına demokrasi ve demokratik hak dediğimiz bir ninninin uykulu hali ile sandık önümüze gelince yine liderin emir buyurduğu, şehrin kabul görmediği kişilerden yana tercih kullanacak ve hazine bulmuşçasına, ellerimiz patlarcasına alkışlayarak meclise göndereceğiz, göndermek zorunda kalacağız. 

Temayüller, aday tespitleri, kamuoyu yoklamaları v.s. hepsi birer kandırmaca, geçmiş dönemlerde yaşamadık mı, yaşadık… Sayın Genel Başkanlar adaylarını belirler, bizde gider kuzu kuzu reyimizi veririz ve sonra “demokratik hakkımız”ı kullandık diye ahkam keseriz. Ama bilmeyiz ki biz bize işaret edilene rey verdik ve genel başkanların atadığı adamları seçtik. 

Görevleri sadece el kaldırıp indirmek olan isimleri yine yeniden meclise göndereceğiz, şehrin sorunlarının çözümünden ziyade, en çok alkış yapanların kıytırık problemlerini, tayin ve atamalarını, basamak basamak yükselmelerini seyredeceğiz, arpalıklara doldurulan eş dost hısım akrabayı göreceğiz.

Hadi varsa bir babayiğit koysun listeye 15 – 20 kişi, tercihli oy kullanalım, hem öyle tek parti de olmasın, aynı pusulada farklı partilerdeki isimlerden de tercihte bulunalım, kim gider kim kalır, kim 20 kişi arasından sıyrılıp çıkmak için nasıl bir mücadele izler göreceğiz, işte o zaman belki şehrin sorunlarını dile getirmek zorunda kalacaklar.

Geçen yazılarımın birinde mikro milliyetçilik ve kabilecilik demiştim, açık yazmakta fayda var “Elbeyli” olmak, “Zaralı” olmak, “Kangallı” olmak, aynı “Vakıf”, aynı “Dernek” çatısı altında olmak, pastayı hep aynı adamlarla bölüşmek, “pastanızda gözüm varsa gözüm çıksın”.

Yetmedi mi, kaç dönemdir aynı isimleri meclise göndermek, bunu siyasi parti gözetmeksizin, mecburiyetten kendi oy verdiğim parti dahil söylüyorum, kimse bana kalkıp şunu yaptılar bunu yaptılar diye masal anlatmasın. 

Gelin bu defa Siyasi saplantılarımızı bir kenara bırakıp, Sivas’a hizmet edeceğine inandığımız biri varsa, partisine bakmaksızın ona rey verelim. Son 50 yılda nerden nereye gelmişiz, şehir olarak kaybettiklerimizi kazandıklarımızı iyi analiz edelim, çevre illere ulaşan yatırımları şehrimizle kıyaslayalım, üstelik oran olarak bizden daha az oyla meclise gönderdikleri adamlar ne getirmiş memleketlerine, kısır çekişmelerden çıkıp bunu tartışalım.

Erzincan, Kayseri, Yozgat, Tokat, Malatya ne almış, biz ne almışız. Şehir hastaneleri, bizde kapanan oralar da açılan hastane servisleri, OSB bölgelerinin faydalandığı teşvikler, Sivas’tan oralara taşınan Kamu Kurumları, yeni istihdam alanları, tarım ve teşviklerde hangi bölgede yer almaları v.s. ve Sivas’ın nerde kaldığı.

Hizmete girmesi belki 10’uncu kez ertelenen Ankara – Sivas arası Yüksek Hızlı Tren’i, 2004 yılında gündeme geldi, 2008 yılında ihalesi yapıldı ve son kez 2023 Nisan’ında açılması planlanmakta.

Konu uzun vakit çok, 14 Mayıs tarihinde kadar yazacak çok şey var, zamanı geldiğinde dilimiz döndüğünce hepsini buradan yazarız.

 

* "Karlı Bir Gece Vakti Bir Dostu Uyandırmak" – İsmet ÖZEL



Anahtar Kelimeler: * “Bakın yaklaşıyor yaklaşmakta