ÜNİVERSİTEDE STATÜKO MU?

ÜNİVERSİTEDE STATÜKO MU?

ÜNİVERSİTEDE STATÜKO MU?

Üniversite garip bir sürece doğru ilerliyor.

Çok garip bir süreç?

İlyas Dökmetaş?ın şehrin bütünü tarafından istenmemesi akabinde ortaya çıkan yeni gelişme, aradan uzun zaman geçmesine rağmen, analizler silsilesinde yer edinmeye devam ediyor.

Şehir üniversite kopukluğunun giderilmesi başta olmak üzere, birçok konu hasıraltına süpürülürken, daha şimdiden 2016 rektörlük seçimleri yatırımının hazırlanması, hayra alamet bir gelişme değil.

Rektör KOCACIK?ın göreve başlaması akabinde ?ötekileştirmeyi reddeden tutumu? kamuoyu tarafından alkış alan bir yaklaşım olarak kayıtlara geçti.

Mehmet Bakır ve İlyas Dökmetaş?ın ?yandım Allah? dedirtecek yanlışlarından bıkan ahalinin, Rektör Kocacık etrafında toplanması, doğal üstüne doğal bir gelişmeydi.

Seçim sonrasında Üniversitenin, geniş çaplı bir ufuk perspektifi yakalaması gerekirken, değişik bir iç daralma ve statükoya doğru gitmesi yönündeki işaretler, şehir adına üzüntü verici.

Kendi içine hapsolan, her yeri adeta sorunlar yumağına dönüşen Üniversitenin, sıkıntılarının giderilmesi yönünde, etkin icraat sergilenmesi iktiza ederken, böyle bir hayalin sadece ama sadece içsel kadrolaşma ve gelecek hesaplarına kurban edilmesi doğru mudur?

Tuhaf bir şekilde, mevcudu koruma gayreti nasıl izah edilebilir?

Hatta ve hatta mevcudu koruma ötesinde, 2016 hayalleri için çaktırmadan bir dizayna süreci hayra alamet midir?

Yakın tarih, örneklerle doludur elbet. İlyas DÖKMETAŞ?ın, üç yıl yardımcılığını yapan Ömer CEVİT?in son altı ay kala rektör adayı olması gibi bir sonuca mı, zamanla gidilecek?

Gözlemlenen tiyatro, Üniversitenin tek adamlığına soyunan Hüseyin YILMAZ için de son zamanlarda dillendirilip duruyor.

Daha şimdiden, Hüseyin YILMAZ kadrolaşma faaliyetleri, gerek Üniversitede gerek şehirde dilden dile dolaşırken, bunun algısal varışının 2016 hesapları olduğunu, sağır sultan bile duymaktadır.

Cevit?in son altı ayda ortaya çıkma hatasına düşmeme yolunda, gayet büyük başarı gösteren Hüseyin YILMAZ?ın, en baştan gelecek felsefesi yaparak ?tek adamlığını kavileştirmesi? kendi hesabına takdire şayandır.

Yeni kadrolaşma birimleri oluşturma, yerleri kaydırma, yarınlar için hesap kitap?

Helali hoş olsun bunca üstün bir kabiliyete?

Tek adamlık bu olsa gerek?

Uzunca bir hesap, kalınca bir kitap?

Sivas?ın, Hüseyin YILMAZ?lı yılları uğurlu kademli olsun.

Bu ismi zamanla daha çok duyacağız sanırım.

Zaten kendisinin de böyle bir gayreti var?

Her yerde Hüseyin Yılmaz?

Toplantılarda, kabullerde, siyasi parti fikirdaşlıklarında, kültürde, sanatta, derneklerde, sivil toplumda?

Bu kadim şehir, bir şiir gibi, bu muhterem zatın adını daha çooook duyacak?

Hem de en cilalısından?

Hesap içinde hesap, kitap içinde kitap?

Üstün bir maharetle, üstün bir 2016 öngörüsü?

Siyasetin en içinde!

Sivil Toplumun en kalbinde!

Hatta ve hatta sair toplantılarda, Sayın Bakanımız İsmet Yılmaz ile epey görüştüğünü ve samimi olduğu imajını üstüne basa basa deklare edip, hareket alanına hareket katan üstün bir manevra?

Rektörün yardımcısı değil sanki Rektör?

Hep öne çıkma, hep aklının en köşesinde, kendi namı hesabına gelecek aşkı ve ideali?

Preh, preh, preh?

Sen neymişsin be abi!...

Uğurlu kademli olsun şehrimize  Hüseyin Yılmazlı yıllar..



Anahtar Kelimeler: 0