USULSÜZLÜKLERİN KAŞİFİ

USULSÜZLÜKLERİN KAŞİFİ

Rektör Alim Yıldız’ı zengin etmek adına dolanan Taner ÇİFÇİ’nin kıyasını önümüzdeki haftalarda yine sizlerle buluşturacağız. Açıkçası paralı işleri önümüzdeki haftalara bırakarak siz değerli okuyucularımızdan sabır bekliyoruz...

Rektör Alim Yıldız’ı, üstün rehberliği vasıtasıyla zenginliklere kavuşturan Taner ÇİFÇİ hakkında yazılarımızı önümüzdeki haftalarda yine sizlerle buluşturacağız. Açıkçası kazanılan zenginlikleri önümüzdeki haftalara bırakarak siz değerli okuyucularımızdan sabır bekliyoruz...

Değerli Okuyucularımız, Sivas  Cumhuriyet Üniversitesinde Haftanın Usulsüzlüğü köşemizde bu hafta yine sizlerleyiz.

Bu hafta sizlere Afrika’nın güneyinden Ümit Burnu’ndan sesleniyoruz. Bildiğiniz üzere Ortaçağdan günümüze kadar dünya üzerinde bir çok keşifler yapılmıştır. Bu keşifler içerisinde dünya ticareti açısından en önemli olanı ise şüphesiz ki Ümit Burnu’nun keşfidir. Ümit Burnu 1488 yılında Portekiz Kralı II.Joao’nun emri ile deniz ticaret yollarını keşfetmek üzere görevlendirilen Portekizli Kaşif Bartolomeu Dias tarafından bulunmuştur. Bartolomeu Dias’ın mavna benzeri gemiler ile çıktığı bu zorlu yolculuk, Avrupa ve Asya ülkelerinin denizden bağlantısını sağlayarak dünya ticaretine büyük katkılarda bulunmuştur. Bartolomeu Dias, kralın kendisine bahşettiği gemileri ve hazineyi ulusu adına kullanmış ve Ümit Burnu’nu keşfetmiştir. Bu hazine ve gemileri kendi adına kullanmış olsaydı belki bugün Ümit Burnu için başka bir kaşifin adını konuşuyor olacaktık.

Bu hafta sizlere Kral II.Joao’nun Bartolomeu Dias’ına karşılık,  Rektör Alim Yıldız’ın kaşifi Taner Çifçi’yi anlatacağız. Taner Çifçi hocamızın başarılarından, kaşiflik yeteneğinden ve eserlerinden bahsedeceğiz. Nitekim bu iki kaşifin başarıları pek birbirine benzemese de, dış görünüşleri mübalağa bir şekilde benzemektedir.

2016 yılından itibaren birçok rektör danışmanı koltuğunu yeni danışmanlara devrederken; 2016 yılında Rektör Danışmanı olarak atanan Taner ÇİFÇİ makamına sımsıkı sarılmış, bunun için ne gerekiyorsa yapmış ve danışmanlık görevini hiçbir şart ve koşul altında bırakmamıştır. Rektör Alim Yıldız’ın adeta akıl hocası olmuş, usullü usulsüz birçok projenin gerçekleşmesinde başrol oynamıştır. 
Taner ÇİFÇİ hocamızın bu süreç içerisindeki keşiflerinden bir tanesi görev veya sıra tahsisli kalınabilen lojmanlarda, kendisinin görev tahsisli olmak üzere sekizinci yılını doldurabilmiş olmasıdır. Lojman sırası bekleyen, sıra tahsisine muktedir diğer personellere avuç yalatan bu başarı, Dias’ın Ümit Burnu kadar olmasa da yetenek isteyen bir başarı sayılabilir. Elbette Alim Yıldız’ın kaşifi olmasının bunda büyük bir etkisi de vardır.

Taner ÇİFÇİ hocamızın bir başka başarısı; 2018 yılında doçent, 2023 yılında Profesör olmasıdır. Bu başarı elbette, Taner ÇİFÇİ hocamızın Rektör Alim Yıldız’a olan yakınlığı ile açıklanamaz.  Hele hele çok müstesna birisinden “Ayağına taş değmesin” benzeri bir dua ile asla başarılmış olamaz. Bu başarı Taner ÇİFÇİ’nin 2016 yılından  itibaren akademik anlamda uluslararası  ve çok yüksek dereceli bilim dünyasında çığır açan, diğer akademisyenlere parmak ısırtan, nobel derecesinde ve üstün kıdemde başarıları ile elde edilmiştir. Bu hızlı yükseliş, genç akademisyenlere adeta ışık tutmaktadır. Genç akademisyenler Taner ÇİFÇİ’nin özgeçmişine bakarak, hızlı yükselişin sırlarını öğrenebilirler.

2017 yılından itibaren Eğitim Fakültesi Temel Eğitim Bölümünde Bölüm Başkanı olan Prof.Dr. Taner ÇİFÇİ’nin bir başka başarısı ise;  2018 yılında üniversiteye öğretim görevlisi olarak adım atan ve Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulunda görevli bulunan eşinin 2024 yılının ilk atamaları arasında Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümüne Dr. Öğretim Üyesi kadrosunda atanmasıdır. Değerli okuyucularımız lütfen yanlış anlamasınlar; biz burada Taner Hocanın rektör danışmanı olması marifetiyle eşinin atanmasını sağlaması gibi bir ifadeden bahsetmiyoruz. Böyle bir düşünce elbette yanlış olur. Hiç olacak iş midir? Biz burada Taner Hocamızın kaşiflik yeteneğinden; Eğitim Fakültesindeki Eğitim Bilimleri Bölümünde olan Dr. Öğretim Üyesi açığını fark etmesinden, eşine bu alanda eğitim aldırmasından bahsediyoruz. Ünlü Kaşif Bartolomeu Dias ile olan benzerliğini vurgulamaya çalışıyoruz.

Kral II.Joao’yu ve Portekiz’i zengin etmek hayaliyle denizlere açılan Bartolomeu Dias ile  Rektör Alim Yıldız’ı zenginliklerle tanıştıran Taner ÇİFÇİ’nin kıyasını önümüzdeki haftalarda yine sizlerle buluşturacağız. Açıkçası bu zenginlikleri  önümüzdeki haftalara bırakarak siz değerli okuyucularımız için gizemli bir hava yaratmak istiyoruz.

Bu hafta, Haftanın Cevaplanmayan ve Cevaplanamayan Sorular köşesinde ise üniversite yönetimine aşağıdaki soruları yöneltiyoruz.

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Rektörlüğünün 12.01.2024 son başvuru tarihli Öğretim Üyesi Alım ilanında geçen ve Eğitim Programları ve Öğretimi Anabilim Dalı için açılmış bulunan Dr. Öğretim Üyesi kadrosu için belirtilen “SSCI kapsamındaki dergilerde yayımlanmış makalesi bulunmak” ibaresi Taner Çifçi’nin eşi Mehtap Çifçi’nin sağladığı ve bu sebeple diğer adayların elenmesine imkan tanıyabilecek bir kriter olduğu için mi şart konulmuştur?

“SSCI kapsamındaki dergilerde yayımlanmış makalesi bulunmak” şartı ilgili alım için ne tür bir zorunluluk arz etmektedir?

“SSCI kapsamındaki dergilerde yayımlanmış makalesi bulunmak” kriteri diğer 123 akademisyenin alımında neden şart konulmamıştır?

Taner ÇİFÇİ hocanın, Rektör Alim Yıldız döneminde gerçekleştirilen ve Sayıştay raporlarında da usulsüz olduğu belirtilen, üniversite yönetiminin açıklamakta zorlandığı kafe-kantin kiralamaları (usulüne uygun yapılmayarak hava parası alınan kiralama ihaleleri) ile kendisinin ilgilenmediği ve ilgisinin olmadığı doğru mudur? 

Taner Çifçi, Cumhuriyet Üniversitesi Spor Kulübü yöneticiliği döneminde kulübü nereden nereye düşürmüştür? 

Alim Yıldız görevi sonra ermeden, kaşifi Taner Çifçi’nin konumunu garantileyecek şekilde onu fakülte dekanı olarak atayacak mıdır?

Değerli Okuyucularımız, elbette Değerli Kaşif Taner Hocamızın bu emsali görülmemiş yükselişinin, ufka doruğa sığmaz başarılarının, ahlak etik ve liyakat içeren gayretlerinin kıskananları olacaktır. Taner Hocamızın başarılarında gözü olanlara, onun yaptıklarını yapabilme niyetinde olup bunu başaramayanlara karşı, bu kimselerin sürekli kurdukları o cümleyi ;  “Temiz Niyetlilerin Başarısı, Habis Niyetlilerin Baş Ağrısı Olur” deyişini hatırlatırız. 

Değerli Okuyucularımız, önümüzdeki hafta tekrar görüşmek dileğiyle, esen kalınız.



Anahtar Kelimeler: USULSÜZLÜKLERİN KAŞİFİ