KÖSEDAĞ?IN GECELERİ

KÖSEDAĞ?IN GECELERİ

KÖSEDAĞ?IN GECELERİ

Eskiden büyük şehirlere merakımız vardı.

Ve sonunda İstanbul?dayım.

Koca bir şehir!

Stres, kalabalık, her şey doğallıktan uzaklaşmış, yüzlerce insan yığınıyla dolu.

Akşam olduğunu anlamak bile çok zor.

Penceredeyim bu koca şehre bakıyorum.

Sokak lambaları, araba farları, evlerin ve dükkânların ışıkları yani bütün şehir aydınlıktı. Gökyüzüne bakıyorum.

Bulutlar kirli beyaz, soluk, ay çoğu zaman gökyüzünde saklanmış gibi.

 Peki ya yıldızlar?

Onlarda nasibini almış gibi duruyorlar.

Sayıları yok denecek kadar az.

Gökyüzünün rengi tamamen değişmiş.

Kirli, bulanık, gri ile lacivertin karışımı renge bulanmış.

Bu yüzden ay ve yıldızlar belli ki kaçmış..

Benim koca İstanbul da iki yıldızım vardı.

Sürekli aynı yerden bana göz kırpıp dururlar.

Onlar sadece benim!

Çünkü insanlar etraflarına bakmaktan gökyüzünü seyretmeyi unutmuşlar.

Ve SİVAS !!

Akşam olunca bizim Kösedağ?ın akşamları zifiri karanlık olur.

Akşamları korkardık. Siyah bir elmas gökyüzü.

Bundan 10 sene önce Kösedağ?dan kalan bir gece aklımda var.

Köyümüzde belli yerlerde tek tük sokak lambaları, yeşil direklerin tepesinde karanlığı aydınlatmaya çalışırdı.

O kadar karanlıktı ki, siyah inci gökyüzüne fazla gelmiş gözüküyor.

Pencereden bakınca gözlerimi kocaman açıp bir şeyler görmeye çabalıyordum.

Sonra kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım.

Siyah incinin üzerinde Yüzlerce binlerce yıldızlar birer pırlanta, dolunay ise yıldızların tam ortasın da kocaman bir inci gibi büyüklüğünü gösteriyor.

Küçük ayı ve büyük ayı onlarda yerlerini almışlar.

Birer uçurtmayı anımsatıyor ayrılmayan ikiliye benziyorlar.

Ve yine Kösedağ?ın tam karşısındayım!!

Gökyüzüne bakıyorum, unutmadım.

Küçüklüğümdeki o gece aklıma geliyor. 10 sene önce fark ettiğim güzelliği 10 sene sonra yine hatırlıyorum.

Gökyüzü aynı zifiri karanlık, bir o kadar ışıl ışıl parlak. Siyah inci yakasına dolunay ile yıldızları takıp takıştırmış göz kamaştırıyor.

Mutluyum !!!!

Etrafımdaki sahte ışıklara bakmayı tercih eden insanlar yerine Kösedağ?ından gökyüzüne bakıyorum. Yormuyor gözlerimi yıldızlar. Gözlerimin içi iki kat parlıyor.

Zifiri karanlıktan çoğumuz korkarız.

Yalnız yıldızları bu kadar güzel gösterdiği için karanlığı bir an sevmeye başlıyorum.

Bütün bu güzellikler nasıl böyle sergilenebilir ki? Ve benim hayatımda yeri olan insanlar, KÖSEDAĞIN karanlığındaki ışık veren yıldızlar gibi.

Mutluyum, sevdiklerimle halen gökyüzüne bakabiliyorum.



Anahtar Kelimeler: 0