ANTALYA LARA BALIKÇISI PESCADOR

ANTALYA LARA BALIKÇISI PESCADOR

ANTALYA LARA BALIKÇISI PESCADOR

Antalya?da imza günleri için Ocak 2011?de oradaydık. Bizler kitap evimizin temsilcisi Bürom dağıtımın konuğuyduk. Havalar mevsim kış olmasına karşın güzeldi. Mehmet bey, akşamları bizleri değişik yerlere götürüyordu. Bir keresinde, benim burada bir arkadaşım var, hem de akrabamız olur, oraya gidelim, dedim. Telefonla aradım. Lara?da olduğunu biliyordum. Tarif üzerine gittik. Bulmak zor olmadı. Ben doğrusunu söylemek gerekirse küçük bir yer bekliyordum. Karşımıza üç katlı, devasa bir bina çıktı.

Edip Araç bizi kapıda karşıladı. Her zaman olduğu gibi yine ince ve kibardı. Edip benim çocukluk arkadaşım. Şirinyer?de aynı bahçeye bakardı evlerimiz. Kayısı bahçesi, ondan sonra gül bahçesi başlardı. Hepsi de Ediplerindi. Çocukluğumuz işte o bahçede geçti. Henüz otellerin olmadığı yıllarda Edip?in babası Zeki Araç, Basmane?de Billur Oteli?ni açtı. Otelin açılışı Süleyman Demirel tarafından yapılmıştı. Gazetelerde çıkmıştı haberler. Bizimkiler gitmişti açılışa. Anlata anlata bitirilememişti.

Okuldan sonra hep bahçedeydik. Akşamları kurbağa avlar, ama zarar vermez, geri bırakırdık. Kim daha çok kurbağa yakalayacaktı. Ağaca çıkar, düşerdik. Sonra bir arkadaş gelin şişe toplayıp satalım, dedi. Evimiz, Ediplerin bahçeleri tam da Şirinyer İstasyonu?nun kenarındaydı. Demiryolu boyunca şişeleri toplardık. Eskiciler vardı. Şişenin tanesi on kuruş, camın kilosu beş kuruştu. 1960?lın yılların sonuna doğruydu. Kırık cam alan bir ülkede yaşıyorduk. Ben gelin şişeleri kıralım, derdim. Zevkle nişan alıp kırardık. Üç şişe bir kilo gelmezdi. Otuz kuruşluk şişeleri beş kuruşa satardık. Edip, ama böyle olmaz zarar ediyoruz, deyince ama eğleniyoruz, derdim. O günden bugüne bir şey değişmedi benim cephemde. Edip dünyaca ünlü otellerin genel müdürü şu anda?

Karşılaşınca hep bunlar geçti gözümün önünden. Gerçi sevgili Edip ile arada sırada görüşürüz. Dayısı, yıllar önce ablamla evlendi. Edip, çocukluk arkadaşımdı, şimdi akrabamızdır.

Yüzüne dedim. Ya bu kadar büyük bir yer beklemiyordum, diye. Arkasından da ekledim, yakışmış sana, üstelik daha büyüklerine layıksın. Eşi Dilek Hanım da büyük bir turizm firmasının sahibi. Karı koca, turizme gönül vermişler?

Masa donandı oturur oturmaz. İzmir?de görmediğimiz bir ikramları vardı. Çoğu sebzeyi, meyveyi İzmir?den getiriyormuş. Otlar tam Ege işiydi. Tazeydi, sabahleyin geldi, diyordu sevgili dostum Edip Araç. Bir ara lokantayı gezdirdi. Özenerek yapılmıştı. İçerideki donanımdan tutun da mutfağa dek, çok düzenliydi. İnsanların sağlığı düşünülerek temizliğe çok önem veriyorlardı. Balıklar, mevsimine göre İstanbul?dan da geliyordu, İzmir?den de?

Edip güzelliğini gösteriyor, özel deniz ürünleri yolluyordu masamıza. Her gelen Edip beyin ikramıdır, sözü eşliğinde masamıza bırakılıyordu. Mürekkep balığının kendi sosuyla -mavi bir sostu- pişirilmişti. Kaşıkla içmek gerekmiş o sosu. Pescador, İspanyolca?da balıkçı anlamına geliyormuş. Mekanı açmadan önce İspanya?da, Akdeniz?e kıyısı olan ülkelerde uzun bir araştırma yapılmış, gidip yerinde görmüşler.

Balıklar geldi. Barbun istemiştik. Edip tadımlık, birkaç çeşit balık daha yolladı. O gece herkes çok memnun kalmıştık. Mehmet bey, bundan sonra kurumumuzun lokantası olsun, diyerek anlaştılar.

O denli gösteriş, özen, lezzete karşın fiyatlar çok uygun. Şimdilerde nereye otursanız bir meze beş liradan başlıyor, Pescador lokantası da aynı fiyatta. Epey araştırarak açılan bir balıkçı daha şimdiden Antalya?nın en iyisi olmuş. Lokantanın açılışını Taner Turanlıgil, Edip Araç ortaklığı gerçekleştirmiş. Çalışanlarla konuştum. Hepsi de kendi işi gibi sarılıyorlar. İş sahiplerini de çok seviyorlar. Ben sevgili Edip?i biliyorum. O denli alçak gönüllü azdır çevremizde. Taner bey de aynı nitelikteydi. Konuşurken bu belli oluyordu. İnsanlara yüksek perdeden bakmıyorlardı. Yolunuz Antalya?ya düşerse eski Lara yoluna sapıp Pescador?da bir yemek yiyin, farkı görün? Güzel ortaklar işleriniz hep güzel olsun?



Anahtar Kelimeler: 0